REKLAMI GEÇ

ELVEDA FUTBOL

ELVEDA FUTBOL

    Almanya son dünya şampiyonu oldu. Bu son şampiyonluk modern futbolun ruhunu da sonlandırdı.   Oyunun bütün aşamasının kurgulanmış tekdüze disiplin futboluna dönüşmesi, mekanik bir oyun formatını ortaya çıkardı.   Turnuva boyunca Alman oyun disiplini bir makine düzeneğince işledi.   Top kaybedildiği anda savunma hattı ve anlayışına dönüşleri en hızlı yapabilen Almanya, aynı hızda hücum anlayışını oyuna yansıtarak önemli pozisyonlar üretti.   Brezilya…

/ DENİZLİSPORHABER / 17 Temmuz 2014 Perşembe, 13:35

 

Almanya son dünya şampiyonu oldu. Bu son şampiyonluk modern futbolun ruhunu da sonlandırdı.

Oyunun bütün aşamasının kurgulanmış tekdüze disiplin futboluna dönüşmesi, mekanik bir oyun formatını ortaya çıkardı.

Turnuva boyunca Alman oyun disiplini bir makine düzeneğince işledi.

Top kaybedildiği anda savunma hattı ve anlayışına dönüşleri en hızlı yapabilen Almanya, aynı hızda hücum anlayışını oyuna yansıtarak önemli pozisyonlar üretti.

Brezilya galibiyeti bunun tipik bir sonucuydu. Sonuç ne olursa olsun oyunun savunma-hücum disiplininden kopmadan çok pasa dayalı tek düze disiplin futbolu, bu turnuvanın özeti olmuştur.

Bu anlayışı on bir oyuncunun ortak katılımıyla bir çarkın dişlisi düzenliliğinde yapan Alman oyuncuları, disiplin futbolunun ödülünü şampiyonlukla almıştır.

Kuşkusuz futbolun zeka ve yetenek boyutu, kadro çeşitliliği ve zenginliği, futbolun yapılanması ve örgütlü tutumu, Alman futbolunun ulaştığı noktada önemli bir arka sayfa olduğunu da gösteriyor.

Peki futbolun geldiği bu noktada insan futbolun neresinde?

Böylesine kazanma odaklı teknolojik ve plastik bir oyun niteliğine gelen modern futbol, değerler açısından insanlığa neler sunuyor?

Sadece kazanmayı önüne koyan bir anlayışın ürünü olarak seyirlik ve kaba şiddetin en güçlü arenasına dönüştürülen stadyumlar bizim için tatmin edici mi?

Hayır, ben bu tatminkarlığı alamadım. Kazananın çılgınca sevindiği ve kaybedenin yıkıcı düzeyde üzüldüğü ve bütün tribünlerin, bütün ülke vatandaşlarının bu trajediye ortak olduğu kaba futbol kültürü bende güzel duygular, seyirlik bir heyecan uyandıramadı.

Üçüncü dünya ülkelerinin maçları dışında izlediğim bir çok karşılaşmalarda, mekanik bir işleyiş, plastik duygular, güzel hareketlerin ve futbol yeteneklerinin neredeyse silindiği bir kuru teknoloji hissettim.

Futbolun duygusallığı ve saygınlığının ortadan kalktığı bir turnuva olmuştur Brezilya 2014.

Arenalarda sergilenen gladyatör ve antik olimpiyatlardan günümüze sporun büyüsünü topluma enjekte etmek için uğraş veren örgütlü yapılar elbette çok başarılı organizasyonlar yapmaktadır.

Ama modern çağ izleyicisine futbolu afyon gibi yutturan bu örgütlülükler aslında insanlık değerlerine pek de bir şey vaat etmemektedirler.

Futbolun duygu boyutu tarihsel gelişimini tamamlamıştır.

İnsanın çağdaş aydınlığı için de günümüz futbolu artık bir gelecek sunamamaktadır.

Varsın yerli muadillerimiz futbolda kendine bir çıkış yolu araya dursunlar. Çıkış olarak gördükleri yegane ölçüt, uluslar arası turnuvalara katılmış olmak. Sığ, incitici ve insansız bir sportif gelecek kurgusu…

Peki ya yurttaşların sporu bir yaşam biçimi haline getirmiş olmaları…

Kültürlü, sağlıklı ve refah bir dünyada yaşama olanakları…

Sınırlarla, ulusal histerilerle, sınıf farklılıklarıyla ayrışmadan barış içinde yaşayan dünya insanlığı…

Yanı başımızda tarihin en ilkel çağlarını rahmet okutur cinsten ölümler, savaşlar yaşanırken, bu futbol ben de modern yöneticilerin kanlı maskelerinin arkasında, sırım sırım ellerini ovuşturarak yumuşak kağıt mendillerle salyalarını sildikleri gerçeğini suratıma bir şamar gibi vurmaktadır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..