REKLAMI GEÇ

ROMANLAR DA FUTBOL OYNAR

ROMANLAR DA FUTBOL OYNAR

Irkçılık, futbolun temel sorunlarından biri. Daha doğrusu hemen her toplumda baskın iktidar gücüyle biçim kazanmış bir yadsıma, dışlama, aşağılama argümanı olarak kullanılan dil ve üslubun doğal bir yansıması.   Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de karanlığını katmış ırkçı ve kafatasçı yaklaşımlar, futbolun da temel problemlerinden birisidir.   Oysa ayağı, kafası ve kasları olan her insan, her toplum, elbette yaşamın her alanında olduğu gibi futbolda da kendisini…

/ DENİZLİSPORHABER / 9 Ağustos 2014 Cumartesi, 11:00

07082014_hakankeysan_ic1

Irkçılık, futbolun temel sorunlarından biri. Daha doğrusu hemen her toplumda baskın iktidar gücüyle biçim kazanmış bir yadsıma, dışlama, aşağılama argümanı olarak kullanılan dil ve üslubun doğal bir yansıması.

Bugün Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de karanlığını katmış ırkçı ve kafatasçı yaklaşımlar, futbolun da temel problemlerinden birisidir.

Oysa ayağı, kafası ve kasları olan her insan, her toplum, elbette yaşamın her alanında olduğu gibi futbolda da kendisini ifade edebilir. Kuşkusuz insanın futbola katılım olanaklarını yaygınlaştırırsanız.

1985 yılında o dönem adı YSE Spor kulübü olan ve bugün Denizli İl Özel İdaresi futbol kulübünde futbola resmi olarak başlamıştım. Yine geçtiğimiz yılda da formasını terlettiğim, antrenörlüğünü yaptığım Konakspor’da, bu sezon İl Özel İdaresi takımı gibi BAL Liginden çekilmişti.

Bir çok sporcu, antrenör ve Denizli futbol kamuoyu, yaşanan bu gelişmeler karşısında şaşkınlığını gizleyemediler. Her fırsatta gençliği sporla buluşturuyoruz diyen yönetenlerden başlıyor spora balta vurmalar. Olimpiyatlara, büyük organizasyonlara talip olmak için önemli yatırım projeleri hazırlayan, Başbakanlığın ve Spor Bakanlığı’nın uygulamalarını ters köşeye yatıran, kanun, yasa ve spor etiğinin ilkeleriyle çelişen gelişmeler değil mi bunlar?

Altından yanık kokuları çıkan, antrenman ve futbol sahasının yer aldığı geniş arazinin son sahibi olan İl Özel İdaresi Spor Kulübü’nden geriye ne kalacak? İzlemeye devam edeceğiz. Ancak spora bakışı ve anlayışı olmayan, sportif ve kültürel değer üretemeyen idareciler daha çooook spor kirliliği yaratacak gibi görünüyor. Umarım yanılırız.

07082014_hakankeysan_ic2

İLLE DE FUTBOL OLSUN
Başlığımıza futbolun çingenelerinden açmıştık. Denizli’de bir futbol cinayeti daha işlenirken Çivril’de başlattığımız bir projeyi köşemden duyurmak istedim. Bazı yerel gazetelerde de yer almıştı. Uzun yıllardır toplumun dışına itilen, uyum, barış ve ortak çalışma olanaklarının geliştirilemediği ve adeta tecrit bir yaşam süren Çivrilin Romenleri, güzel bir etkinlikle hatırlandı.

Üzerlerine sürülmüş kara lekenin ağırlığıyla tecrit, mahallelerinde doğayla iç içe yaşam süren bu göçmenler günümüzde bölgede tarım işçisi olarak önemli bir istihdam alanı da yaratmıştır. Olumsuz nitelikleriyle sürekli ırkçı kaba davranışlara maruz kalmış bu insanlar artık Çivril’de yerleşik olarak yaşamakta ve tarımsal alanda geçimlerini sağlamaktadır. Kumluk, Işıklı ve Adamacı mahallelerinde yaşayan bu göçerlerin tahmini sayısı 2.000 civarındadır. Ve büyük bir çoğunluğu namusuyla, emeğiyle çalışarak yaşamlarını sürdürmektedir.

İşte bu göçer aile çocukları, yoksulluk ve eğitimsizlik baskısı altında yerel halkla kaynaşamamakta, Çivril’e yönelik yapılan hizmetlerin dışında kalmaktadır. Bu önyargıyı kırma adına Çivril Belediyesi olarak yaz spor okullarına katılamayan Göçer aile çocuklarına yönelik ücretsiz futbol okulu açtık ve oldukça ses getirdi.

Çalışmayı organize ederken yaşadığım en önemli duygu, toplam 25 çocuğun kayıt yaptırarak katıldığı çalışmalara gösterdikleri yoğun ilgi oldu. İlk kez kendileri için bir şey yapılmış ve onlar da hemen karşılığını vermişti. Amacımız öncelikle bu çocukları hatırlamaktı. Başarılı bir çalışma oldu. Ve hala devam ediyor. Ama bu çalışmanın bir diğer önemi de Çivrilli gençlerle kaynaştırma olmalıydı. Bu kapsamda 25 çocuktan yetenekli 3 tanesini, Yeşil Çivril Belediyespor’un yeni antrenörü Soner Özkul’la altyapıya çağırdık ve antrenmanlara başlattık. Bu çalışmada bir üst aşamaya geçtik yani. Göçerlerle Çivrilliler arasında yakalayacağımız bağ için bu tür kaynaştırma faaliyetlerini geliştirmek gerekmektedir. İlk adımı atmaktan gurur duyduk. Çivril Belediyesi ve Yeşil Çivril Spor Kulübü’ne teşekkür ederiz.

İNSAN OLMAKTIR ONURLU OLAN
Çingene futbolcuların bir kısmını hatırlarsak yapılan işin önemi daha da anlaşılır kılınabilir. Romen futbolunu herkes bilir. Bir Hagi, bir Lucescu, Boban, Saviçeviç, Gattuso, Eric Cantona, Bulgaristan ve Barcelona’nın efsanelerinden Hristo Stoichkov, Hollandalı yıldız Rafael Van der Vaart, Zlatan Ibrahimovic’in babası Bosna vatandaşı Şefik Ibrahimovic’de Horasan’dan Avrupa’ya göç eden önemli Çingenelerdendir.

Bugün Avrupa’da 15 milyon civarında Çingene nüfusu vardır. Lucescu için söylenen “Zingaro Romeno” yani “Çingene Romen” ifadesi bir hakaret değildir. Bu kelime ülkemizde bir hakaret olarak algılansa da, tüm dünyada önemli bir nüfusa karşılık gelirler ve genel olarak Çingene tabir edilirler. Kökleri Hindistan’a kadar dayanan Çingeneler göç ettikleri Avrupa’da ve kısmen de ülkemizde dışlanmalarına rağmen ayakta kalmayı başararak önemli noktalara da gelmişlerdir.

Irkı ve vatanı değil kuşkusuz, insan olabilmektir onurlu olan. Faziletleriyle, nitelikleriyle ve ürettiği değerle. Bugün Çivril’de ilk adımı atmış bulunuyoruz. Bir önyargıyı kırmak, futbol ile insanlık olgusuna bir değer katmak için, küçük ama değerli bir ilk adımdır bu. Umarız şimdiki gibi destek ve değer görür, şevkimiz ve değerlerimiz örselenmez ve bunun gibi nice ortak güzel projelere imza atmayı sürdürürüz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..