İSTEMEK LAZIM

Sevmek lazım,

İstemek lazım,

Benimsemek lazım.

Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayız. Yok bu takım hepimizin takımı, yok ortak paydamız Denizlispor, falan filan.

Tamam da, bu payda nerede?

Bırakın ortak olanını, görünürde payda yok ki. Denizlispor, herkesin mümkün olduğunca uzak durduğu veya durmaya çalıştığı bir kurum haline geldi.

Birileri birlerine görev veriyor ve hadi bu yılda sen idare et diyor, o yıl da onlar çabalıyormuş gibi görünüyorlar, o kadar. Mecburi görev verilen yönetim dışında takımı umursayan bir Allah’ın kulu da olmuyor. Yönetimde ki bu kişilerde isteyerek ve severek yapmıyorlar zaten bu görevi. Hani MFÖ’ nın bir şarkısı vardı ya mecburen, mecburen, mecburiyetten diye durum aynen öyle. Görevi sona eren de zaten bir daha ağzına almıyor Denizlispor’u.

İşte bu nedenle son on yıldır ızdırap çekiyoruz. Izdırap çeken kim diye sorarsanız, Denizlispor sevdalısı taraftarlar.

Onlar da ikiye ayrılmış durumdalar.

Birinci grup hakikaten bu duruma üzülen ve ızdırap çekenler, ikinci grup ise sadece bu takımdan bir şey olmaz deyip, laf üretenler. Onlar sadece konuşuyor ve sosyal medyada yorum yazıyorlar. Ne maça geldikleri var, ne maç izledikleri var ama her şeye muhalefetlik yapıyorlar. Hoca gitsin, futbolcu gitsin v.s. v.s Hoca gitse ne olacak? Yerine kim gelecek? Bu şartlarda gelen ne yapabilecek. Geçmişe bakın kimler geldi, kimler gitti. Gelenlerin hepsi mi başarırız? Hepsi mi bu işi bilmiyor?

Görünen o ki bu ızdırap devam edecek. Çünkü şehrin ileri gelenleri bu durumdan rahatsız değiller. Nedendir bilinmez ama Denizlispor’u sevmiyorlar. Ya da ben böyle düşünüyorum. Eğer istesinler üç yıl sonra Avrupa kupalarında oynayan bir Denizlispor oluşturabilirler. Çünkü bu şehir için yaptıkları ortada. İstenen her şeyi bir şekilde yapabiliyorlar. O halde bunu da yapabilirler. Demek ki yapmayı istemiyorlar.

Buradan sormak istiyorum

Neden bizlere bu ızdırabı çektiriyorlar?

Başka DENİZLİ de yok, DENİZLİSPOR da….