ACAYİP İŞLER

Denizli Futbol A Spor Kulübü….

Adı böyleymiş…

Yani bildiğiniz Denizli Büyükşehir Belediyespor Kulübü…

**

Herkes bu kulübü 3. Lig’deki futbol takımı ile hatırlıyor olsa da Denizli’de yılda 150 bin insanın spor yapmasına olanak tanıyordu.

Denizli Büyükşehir Belediyesi futbolda yarışçı olduğu için değil kent insanına spor yaptırdığı için bu kulübü ayakta tutuyor, yaşatıyordu.

Sadece o değil…

Kimsenin görmediği, duymadığı, popüler olmadıkları için bilmek istemediği amatör branşlarda, sporcuların bireysel olarak katılamadıkları yarışmalarda varlık gösterebilmeleri için onları bünyesinde topluyordu.

Her amatör branş için büyük yük olan turnuvalara katılma giderlerini karşılamak için vardı.

**

Ama gözü dönmüş ‘futbol’ manyakları kulübü sadece futbol kulübü olarak görüyor, her yıl milyonlarca liranın amaçsızca harcandığını öne sürüyor, bu kaynakların Denizlispor’a verilmesini istiyordu.

Verdiler nihayetinde…

Denizlispor Kulübü’ne devredildi. Hukuki olarak iki derneğin bir araya getirilmesi söz konusu olamadı, bu nedenle Denizlispor yönetimine ‘Alın bir yönetim oluşturun, her şeyiyle ilgilenin’ denildi. Üstelik sadece futbol branşı verildi. Amatör branşları teslim etmediler. İyi de yaptılar. Denizlispor Başkanı ise Süleyman Urkay’dı…

**

Önce genel kurul yapıldı.

Denizlispor yöneticisi Ufuk Eren bu kulübü terk edip Denizli Futbol Akademi’nin başkanı oldu. Ali Nalbant, Erkan Kök, Turgut Akyol ve Tuncay Polat da yönetimde yer aldı.

Takım düşme hattındaydı. Onu kurtarmak için bir girişimde bulunmak yerine Denizlispor altyapısındaki yetenekleri sınırlı, lig tecrübeleri olmayan gencecik futbolcuları kora kor mücadelenin olduğu üçüncü ligin ortasına attılar.

Başlarına da İsmet Kamak gibi tartışmalı bir ismi getirdiler. Zaten bu onların geleneğiydi. Nerede adı sanı duyulmamış adam varsa teknik direktör diye bu Denizli’nin karşısına dikmişlerdi. Fatih Terim’i getirecek halleri yoktu.

Adam iki hafta sonra kaçtı. Takım süratle düşüşe geçti. Haftalarca maç kazanamadı. Bırakın puan almayı haftalarca üst üste kaybettiler.

**

Takımın hala umudu vardı. Bir tanesi bile demedi ki, ‘Biz bu işi yapamıyoruz, bırakalım’.

Dibi görene kadar beklediler.

Yılların kulübünü küme düşürdüler.

Teki bile sorumluluk almadı. Canım kulübün içine ettiler.

**

Denizlispor’da da kongre yapıldı. Süleyman Urkay gitti, Mustafa Üstek geldi.

Ardından Ufuk Eren, Denizli Futbol Akademi’nin başkanlığından istifa etti. Bazı yöneticiler de istifa ettiler.

Mayıs sonuna kadar olağan kongre kararı almaları gerekiyordu. Kongreyi gerçekleştirmediler.

Daha önemlisi yeni Denizlispor yönetimi ‘Bu kulüp Denizlispor’a devredildi. Sizin şahsi malınız değil. Evrakları teslim edin, kongre yapalım’ dedi.

Muhatap bulamadı.

Ufuk Eren, istifa ettiğini tüm evrakların Süleyman Urkay’da olduğunu söyledi. Umarım söylediği doğru değildir…

Denizlispor’da görevin yok, Futbol Akademi’de görevin yok. Evrakların sende ne işi var?

**

Ahlaklı olan davranış, kendi görev süreniz sona erdiğinde yerinize gelen yeni yönetime devir teslim yapmak, tertemiz kenara çekilmektir.

Hakkınızda iyi bir şey varsa zaten takdir edilirsiniz, kötü bir durum varsa da kongrede ibra edilmezsiniz… Bu tüm derneklerde böyledir.

Derneğin tek bir evrakını yanında götürmezsiniz, götüremezsiniz…

**

Anlıyoruz ki bu durumda böyle olmamış…

Bu görevler gönüllülük esası ile yürütülür. Kimse sizi zorla bir kulübün yönetimine, başkanlığına getirmez. Amacınız ulvidir. Hizmet etmek için oradasınızdır. Görev süreniz bitince de bırakıp kenara çekilirsiniz.

Öyle mi olmuş… Olmamış…

Takımı küme düşürmüşler. Hesap vermek bir yana bir özür bile dilememişler. Şimdi mağrur bir şekilde ‘kongremizi yapacağız’ filan diyorlar sosyal medyada.

Bu kulübü nasıl düşürdün, neden düşürdün bir hesap ver hele…

Sana verilen emaneti nasıl küme düşürürsün.

**

Sonra çıkmışlar gazetecileri ‘sipariş haber’ yapmakla suçluyorlar. Bizim sahibimiz yok. Sadece sahibi olanlar bu duyguyu bilirler.

**

Ortada pis dedikodular dolanıyor. 750 bin lira kayıp deniyor. Kongre kararı aldıkları halde etik olmayacak bir şekilde kulübün gelirlerinin bankalardan çekilip kullanıldığı söyleniyor. Kent dışındaki otellerin paralarının ödenmediği konuşuluyor. Çıkın tertemiz teslim edin, yalan yanlış dedikodularla adınızı kirletmeyin.

Ruşen Uzunoğlu bu kulübü size borçsuz teslim etmedi mi? Nasıl batırdınız onu anlatın önce Denizli’ye…