REKLAMI GEÇ

BİR ADIM ATIN

18 Nisan 2014 Cuma

 

 

 

Denizlispor, Fethiyespor galibiyeti ile ligde kalmayı garantiledi. Bu durumu sezon başından beri verilen uğraşın bir sonucu olarak mı göreceğiz yoksa yeni bir başlangıcın ilk günü olarak mı?

 

**

 

Durumumuz kronikleşiyor. Hastalıklı bir hal alıyoruz… Alt ligde sürekli oyalanmak, her yıl üst lig umutlarını biraz daha tüketir. Bunu bilmek ve her an hatırlamak zorundayız.

 

Kulüpler ekonomilerini gerek UEFA koşulları gerek piyasa koşulları gerekse doğal süreç gereği giderek geliştiriyor. Türkiye’de her ne kadar genel olarak kötü yönetilseler de, ekonomilerini süratle düzenleyenler kendilerini ağır ağır üst liglere çekiyor ve orada kalıcı olmaya başlıyor.

 

Diğer yandan dev camialar kötü yönetim, plansızlık ve kötü ekonomi kullanımı nedeniyle düşüyor, düşürülüyor. Bu kaotik ortamda ekonomik durumu üst lige çıkarak düzeltme fikri geçerli bir plan değil.

 

Alt ligden; süregelen ekonomik sıkıntıları üst lige taşıyarak çıkarsanız, bu kez o ligde kalıcı olma şansını kaybedersiniz…

 

Bu bütün bir planın küçük bir parçası olmalı…

 

**

 

Denizlispor özeline gelince. Bana sorarsanız alt ligde biraz fazla kaldı. Düştüğü ilk sezon yaptığı atılımın sonunu getirebilmeliydi, olmadı. Ondan sonraki süreçleri de iyi değerlendiremediği ortada.

 

Giderek zorlaşan PTT 1. Lig’de hedef sahibi tek takımın Denizlispor olmayacağı ortada. Daha büyük ekonomilere, daha düzenli hazırlıklara sahip olacak kulüplerin de varlığını göreceğiz.

 

**

 

Bu nedenledir ki, yeniden ardı arkası kesilmeyen kongreler sürecine girmek kulübü tamamen bitirecektir.

Yakın geçmişte bu kaosun nasıl bir sonuç doğurduğunu herkes gördü.

 

Bir yıl içinde dört kongre birden yapan başka kulüp yoktur her halde… Bir daha tekrarlanmamalı.

 

Çünkü bu durum sezon öncesi hazırlıkların da önüne geçiyor… Oyuncu seçiminiz, hoca seçiminiz, hazırlık süreciniz her şey sekteye uğruyor. Standartların altında kalıyorsunuz… Daha sonra ligin ilk yarısını bitirebilmek için yırtınıyorsunuz…

 

**

 

Öyleyse ne yapmalı… Kanımca kongreler olağan sürecinde yapılmalı…

Fakat siyasi yada ekonomik otoritelerin müdahaleleri ile değil, Denizlispor’un öz varlığından yani kongre delegasyonu içinden oluşturulmalı. Müdahaleli yönetimlerin süreç içinde nasıl ayrılıklar yaşadığını rahatlıkla görüyoruz.

 

Küçük fikir uyuşmazlıklarının büyük sorunlar yumağını oluşturan ilk kör düğümlere dönüştüğüne defalarca tanık olduk.

 

Destek bir şarta bağlı olmaksızın sürmeli… Gönlünüzden destek olmak geçiyorsa olursunuz ya da bu sizin için bir görevse karşılık beklemezsiniz…

 

Ama yönetimleri güvenilir bulmuyorsanız, asgari düzeyde temsilci barındırma fikrine de karşı çıkmam. Yönetim kurulları kalabalık olmamalı. Camianın içinde bulunanlar çok iyi bilirler ki, Denizlispor yönetiminde her dönem kuru kalabalık oluşturan isimler olmuştur. Ekonomik katkı koymadığı gibi, manevi destek dahi olmayan yöneticilere ihtiyaç yok.

Yöneticiler kulübü kendi firmalarını yönetir gibi hassas ve tedbirli yönetmeli. Tek kuruşunu boşa harcatmamalı. Sorumluluk almalı, mesai harcamalı.

 

Her türlü olumsuzlukta tüm sorumluluğu başkanın üzerine yıkma alışkanlığı terk edilmeli. Herkes gücü ölçeğinde sorumluluğun bir kısmını üstlenmeli. Üretken olmalı… Kaynak yaratabilmeli… Geri ödemesi olan sözde gelirlerle değil, hak edilmiş kazanımlarla bir ekonomi kurabilmeli…

 

**

 

Sorunlar birden çözülmeyecektir. Kimsenin böyle bir mucize beklentisi içinde olduğunu da sanmıyorum. Ağır ama kararlı yürümek her zaman daha iyidir.

 

Ama en başında da söylediğim gibi bir ‘plan’ olmalı… Uzun vadeli bir plan…

Önce ‘ne olmak’ istenildiğine bir karar verilmeli. Sonra o amaca ulaşacak stratejiler çizilmeli. Bunlar kararlılıkla uygulanmalı…

 

**

 

Bu sezon çok şanslıyız… Her yıl yeni sezon hazırlıklarına, hatta transferlere filan çok çok gecikmiş olarak başlardık. Fakat bu sezon geçen yılın ligini bitirmeden işimizi bitirdik… Artık hazırlıklar başlamalı…

 

Herkesin ağzında aynı terane var biliyorum…

Ama kimsenin bir adım attığını üzülerek göremiyorum…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..
 

Gökhan Gürlek   -  Bağlantı 21 Nisan 2014, 11:24

Tezat. Hem Osman Zolan’ın takıma yaptığı katkıyı haber yapacaksınız, hem de köşeniz de öz varlıktan delegelerden dem vuracaksınız. Kongre üylerinin bir kısmının Beltaş işçilerinden oluştuğunu bilmez gibisiniz. Yürek yemek lazım, bir yola çıkarken..