DENİZLİ BASKETBOLU ÖZLEMİŞ

Yüksekçıta Koleji, Türkiye Basketbol 2. Ligi’ndeki ilk maçına dün Bilecik Belediyesi karşısında çıktı ve farklı da kazandı.

Her ne kadar kolej öğrencilerinin yoğunlukta olduğu bir basketbolsever topluluğu tribünlerde yerini almış olsa da, kent insanına kısmen de olsa ulaşmış olmasını görmek güzel.

Bu basketbol konusunu geçmişten bağımsız düşünmek doğru olmaz.

Bir dönem Denizli Büyükşehir Belediyespor’un profesyonel lige yükselişinde oluşan heyecan ve ardından takımın bu ligde devam etmemesi yönündeki kararın getirdiği hayal kırıklığı, kentin çok uzun süre bu alanda sporseverlerini küstürmüş olduğu gerçeğini unutmamak gerekir.

Çok sonra PAÜ Basket’in ortaya çıkışı, bu organizasyonun işadamı Derya Baltalı’nın elinde birden sınıf atlaması ise asıl kentte oluşan potansiyelin tetikleyicisi olmuştu.

TB1L’de mücadele ettiği süre boyunca Denizli’ye yeniden basketbolu sevdiren Denizli Basket, burada ister istemez kendisine özel bir kitle yaratmıştı.

Hatta Türkiye’nin en fazla seyirci ortalaması sıralamasında altıncı basamağa kadar tırmanmış ve sadık bir basketbol taraftarı oluşturmuştu.

Yüksekçıta henüz bu potansiyelden şimdilik faydalanamıyor olsa da süreç içinde sadık basketbol seyircisini kendi maçlarına çekmeyi başaracaktır diye düşünüyorum.

Daha önemli olanın kentin ileri gelenlerinin hala bu tertemiz kitleyi, onun eğlence kültürünü ve beklentisini anlayamamış olması.

Denizli görünen o ki basketbolda ciddi bir potansiyele sahip. Denizli Basket’in ligde yer almadığı son iki sezonda kahrolan basketbolseverlerin sayısı inanılmaz boyutta. Buna karşın kentin tüm potansiyelini sadece futbola ayırması, kenti yönetenlerin kent insanı ile ilişkisinin de somut bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Denizli bu sporu seviyor. Küfür kavga olmadan da bir müsabaka izleyebilmenin zevkine vardı. Şovuyla, heyecanıyla, her dakikası dolu dolu oynanan bir maça olan ilgilerini uzun süre daha kaybetmeyecekleri kesin.

Hem ulusal düzeyde ağırlığı olan hem de ciddi saygı duyulan bir kent. Bu bir kaç insanın kişisel gayreti, emeği ve kazancını feda ederek oluşturduğu güzellik.

Takdir görmek, desteklenmek yerine kendi başlarına bırakılan bu insanların yeniden basketbol sporuna kazandırılması büyük önem taşıyor. Bir kaç değersiz organizasyonun ev sahipliği yaptığı bundan daha fazla siyasi toplantıların gerçekleştiği kapalı salonların, heyecanlı lig ve kupa maçlarına ihtiyacı var.

Yüksekçıta Koleji bu sezon yeni bir soluk olarak aramıza girdi. Bu soluğu daha ne kadar sürdürebilecekler zaman gösterecek.

Ligin ilk maçındaki organizasyonları gayet güzeldi. Salonda bulunan herkes keyifli anlar geçirdi ve gelecekte de bu zevkten mahrum kalmak istemeyecektir.

Yerel yöneticilerden en azından birinin bu işte elini taşın altına koyması güzel. Denizlispor’u bir kenara bırakırsak, amaçları ve hedefleri asla belli olmayan Denizli’deki tüm amatör kulüplerin bileşiminden daha fazla ilgilendiren bir organizasyona ev sahipliği yapıyorlar.

Sürekli o sorgulanması gereken alanlara akan beyhude kaynakların yönetiminin yeniden gözden geçirilmesi lazım. Elbette sporun her branşı desteklenmeli, her kulüp ayakta tutulmalı. Ama amaçlar da artık sorgulanmalı. Basketbol bize bu kapıyı açtı.

Denizli basketbolu çok özlemiş. Emeği geçen herkese teşekkürler.