FİLLER TEPİŞİYOR…

Başbakanın omzuna atkı takmak olunca mevzu Denizlispor baş tacı…  Ama diğer türlü çok da önemli değil…

Neden mi?

Ali İpek görevi bıraktıktan sonra Denizlispor başkanlığına gelen hiç kimse siyasetin onayını almadan gelmedi… Çünkü süreç içinde belediyeciler kulüp üyeliklerine kaydedildi ve inkar yada mücadele edilemez oranda söz sahibi oldular. Bu dakikadan sonra onların istemediği hiç kimse göreve gelemezdi.

Denizlispor’un kongre üyeliklerinin büyük bölümünü ele geçirdikleri bu süreçte komik şeyler de yaşanmadı değil… Her kongre döneminde zorla salona getirilmiş, bıkkın ve sıkılgan, üstelik konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan pek çok kişi gördük, fotoğrafladık, yayınladık.

Belediyenin taşeronlarında çalışan bu insanların Denizlispor ile en ufak bir ilgileri bile yoktu…

**

Mehmet Özsoy görevi adam gibi yapıyordu. Takım liderdi ve tüm Türkiye Denizlispor’un süperlige çıkacağından emindi. Her ne olduysa, bu kulübe çok büyük destek olan (!) arkadaşlar bir nedenle adamın istifasını sağladılar ve yerine ‘Buraya atandım’ diyen Salih Amiroğlu’nu başkan yaptılar…

İyi ki; Mehmet Özsoy ilk yarıyı tamamlamış. Yoksa Amiroğlu döneminde aldığımız puanlar bizi ligde bile bırakamıyordu.

İlk yarının en iyi performansına sahip takım ikinci yarının en kötü takımı oluyordu. Bu işten anladıkları bu kadar işte…

Ardından Hasan Kıbrıslıoğlu dönemi… İyi yada kötü bu işten anlayan, ekibi ve en önemlisi iradesi olan bir başkandı. Ne yapıp edip, muhtemelen başarılı olacağından korkarak adamı da koltuğundan ettiler. Yerine Yurdal Duman’ı getirdiler. O dönemde itibarımız neredeyse yerle bir oldu. İcralar, paraları ödenmeyen futbolcular, küfrederek ayrılan spor adamları…

Derken Süleyman Urkay’ı başkan yaptınız. Durum ortada.

**

Birileri Denizlispor’a yıllardır destek olduklarını söylüyorlar ama destek filan oldukları yok. Bir iddiaya göre; “Denizlispor adına topladıkları bağışların sadece yarısını kulübe aktarsalardı şimdi 30 trilyon borç yerine kasamızda 30 trilyon para olurdu. Takım da süperligde olurdu”

**

Şimdi kulübü iyiden iyiye amatörleştiren bu topal yapının düzelmesinden de çekiniyorlar. Neden mi? Bu kentte ‘Başbakanın arkadaşı’ olan bir başkası da var artık. Emniyet Müdürü Zeki Bulut’un her ne kadar bürokrat olsa da siyasi ağırlığı canlarını sıkıyor paşaların…

Mevcut yönetimi görevden alırlarsa, devreye gireceğinden adam gibi bir takım adam gibi bir yönetim oluşturmak isteyeceğinden korkuyorlar.

Yoksa Denizlispor filan kimsenin umurunda değil. Filler tepişiyor o kadar…