REKLAMI GEÇ

FUTBOLUN İÇ YÜZÜ

29 Eylül 2014 Pazartesi

 

 

Türkiye’de neden futbol müsabakaları en üst ligde ortalama 7,500 kişiye oynanıyor? Bunun tek sorumlusu passolig denilen elektronik bilet sistemi mi?

 

Bu sadece tüy dikmek…

 

***

 

Türkiye’de maçları izleyen ve futbol ekonomisine katkı koyan taraftar sayısının bu kadar az olmasının ardında farklı pek çok etken var… Bu; son yıllarda futboldaki başarısızlığımızın da temellerini oluşturan bir dinamik olduğu halde, her olayın tek bir nedeni ve çözümü varmış gibi hareket etme hastalığımız bizi yine yanlış yollara sürüklüyor.

 

Şiddeti önlemek için passolig, altyapıdan futbolcu çıkmasını sağlamak için yabancı sayısında oynama gibi sığ yaklaşımlar asla sonuç vermeyecektir…

 

Birilerinin gerçekleri söylemesi lazım, ben ucundan başlayayım…

 

**

 

FEDERASYON: Türkiye’de çoğunluğunu kulüp temsilcilerinin oluşturduğu delegasyonlar tarafından seçilen Türkiye Futbol Federasyonu güvenilir değil. Bu geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacak. Federasyonlar adil değil, kurulları şaibeli kararlar altına imza atıyor, adalet dağıtamadığı gibi lükse de düşkün… Türkiye’de yüzlerce kulüp olmasına rağmen üç dört kulübün mensuplarından oluşan yönetimleri tarafsız olamıyor, böyle bir kaygısı da yok… Üretim yok, planlama sığ, sonuç bombok. Özü itibari ile federasyon kendisi güvenilir değil.

 

ŞAİBELİ KUPALAR: Türkiye’de futbol seyircilerinin hemen tamamı geçmişte yoğunlukla, şimdi de bahis oyunları sayesinde liglerde şaibeli maçların olduğuna kendi adı kadar emin. Yakın bir geçmişe kadar her şampiyonluğun, her kupanın şaibeli olduğunu düşünen çok ciddi bir kitle var. Futbolun temiz olmadığını düşünen taraftarın oranı muhtemelen yüzde 90’ın üzerindedir. Doğası ile adaletin olmadığı yerde güven duygusu kayboluyor. Futbol izleyicisinin büyük bölümünü bu tablodan etkileniyor.

 

3 TEMMUZ SÜRECİ: Ortada sayısız iddianın olmasına karşın kimsenin hüküm giymemiş olması şaşırtıcı değil mi? İnsanlar buna inandı mı dersiniz… 3 Temmuz sürecinde ortada kabak gibi telefon kayıtları olmasına, tüm ülkenin şikenin kralının yapıldığına inanmasına rağmen ceza alan futbolcu yok, takım yok vesaire… Ardından başlatılan yeni bir sayfa açma durumu ise kuş pisliği gibi cıvık bir ifade… Türkiye bir fırsatı elinin tersi ile iterken, futbolun sözde patronları bir takım kara tabloların üstünü örtmeye gayret ederken, insanların futbola olan son güven kırıntıları da silinip yok oldu gitti… Artık bilmeyenler de gördü ki, çeteler, mafyalar, hakemler, federasyon yöneticileri, futbolcular, malzemeciler, menajerler herkes bu işin içinde… Hepsi bir olmuş futbolseveri oyuyor…

 

HAKEM GÜVENSİZLİĞİ : Bu konuda herkesin söyleyeceği bir şey vardır. Uygulamalarında standardı bir türlü yakalayamamaları, otoritelerini süratle kaybetmeleri, sık sık değişen MHK yönetimlerinin iradesiz tavırları, hali hazırda TFF’ye bağlı olmaları gibi pek çok neden hakem güvensizliğinin göstergeleri arasında gösterilebilir. Gerçekte organizasyonun içindeki en güvenli bölüm olan hakemlik, maalesef büyük sansar saldırıları ile sıklıkla yıpratılmış, defalarca kamuoyunun önüne atılmış, kutuplaşan kulüp ve taraftar arasında sürekli ezilen çimler olmuş ve kimseye yaranamamıştır. Doğası ile bu dakikadan sonra ağzı ile kuş tutsa fayda etmez. Verdiği her karar sorgulanır durumda. Artık hırsızların suçu olduğu kimsenin aklına bile gelmiyor. Herkes ev sahibinin ensesinde…

TARAFTAR GRUPLARI: Türkiye’nin hemen her kentinde sözde taraftar grupları var. Bunların çok çok büyük bölümü sözde fanatiği oldukları kulübe katkı koyacakları yerde ondan besleniyorlar. Bunların içeriklerinde şiddet, uyuşturucu vesaire var. Deplasman yolculuklarında yol üzerindeki esnafın dükkanlarını patlatanlar, adam dövenler, olay çıkaranlar maalesef çoğunlukla ceza bile almıyor. Hatta bunları kurtarmak için bazen yöneticiler bazen de kamu bürokratları bile devreye giriyor. Stat içinde grup üyesi olmayan taraftarların maç izleme zevkini elinden aldıkları için kimse bunlarla yan yana, karşı karşıya oturmak filan istemiyor. Maçı izlemeyen ve izletmeyen bir yapıları var. Doğası ile normal insanlar bunlarla yan yana olmak istemediğinden stada gelmiyor.

 

STAT GÜVENLİKLERİ : Stat güvenlikleri rezalet… Özel güvenlikler kendilerini koruyacak durumda değil. Maç günü toplanabilen, yeterli eğitim ve ekipmana sahip olmayan bir grup insan. Maça görevlendirilen polis memurları için ise ekstra getirisi olmayan bir angarya… Çoğunlukla hiçbir şeye karışmazlar. Doğası ile güvenliğin varlığı ve yokluğu arasında pek bir fark yok. Zaten yapanın yanına kar kaldığı bir ülkede bu işler normal… Mahkemece yasağı bulunan taraftarın, bir sonraki maçta tüm grubuna liderlik ettiğini görüyoruz. Bu işleri kim takip ediyor, neresiyle takip ediyor belli değil.

 

STAT KOŞULLARI: Çoğunlukla yapılar eski, koşulları yetersiz. Kantinler göstermelik, ulaşım problem, maç sonu tahliye problem. İnsanların işlerini kolaylaştırmak yerine zorlaştıran yapıdalar. Yeni statlar yapılıyor ama projelerde her zamanki gibi insan önceliği yok. Doğası ile futbolseverlere yanıt veremeyen beton yığınları o kadar… Say say bitmez… Sıkıldım saymayacağım…

 

FUTBOL REZALET: Zaten adil yönetilmediğini düşünüyoruz bu kesin. Bir de ortada futbol diye bir şey olmayınca statta maç izlemenin hiçbir esprisi kalmıyor. Televizyonda Alman, İspanyol, İngiliz ligini izleyenler için Türkiye’de maç izlemek ızdırap. Her 30 saniyede bir oyunun durduğu, bir taç atışının bile en az 20 saniye sürdüğü, durağan zavallı bir oyun. Kalite yok, görsellik yok… Kavga ve itirazla dolu… Yöneticisi küfürbaz, hocası psikopat, futbolcusu çirkin… Basın tribününe hareket çekip gazeteciye küfrediyor milli takıma çağırıyorlar. Memlekete uçkurunu gösteriyor, TV yıldızı yapıyorlar. Ağzınıza sıçsa tanrı diye tapacaksınız ondan korkuyorum.. Özel yaşantısında iki kişiyi ezip öldürüyor, yöneticileri, onu kurtarmak için polisin savcının kapısında seferber oluyor. Ortada bir rezillik oluyor ve buna futbol diyorlar… Bunu kim izler…

 

PASSOLİG : Tam Türk işi… Ticari bir anlaşmadır nihayetinde… Bence her iki taraf için de iyi kazançlar getireceği düşünülmüş… Sistem tutsa; banka Türkiye’de en fazla müşteriye sahip banka olacak. Leblebi gibi kredi kartı dağıtacak… Belki ülkenin şak diye ilk üç bankasından biri olma seviyesine yükselecek. Federasyon açısından durum daha da iyi. (!) Elektronik disiplin gelecek, gelirler canavar gibi artacak, kaçak-göçek ortadan kalkacak, düzen sağlanacak, şiddet azalacak. Dedim ya tam Türk işi.. Araştırma yok, soruşturma yok, fizibilite yok, rapor yok, öngörü sıfır… Kervan yolda düzülür ya… Şu haliyle rezalet… Ama tek başına suçlu değil.

 

Yönetici kardeşlerimiz, antrenörler, futbolcu kardeşlerimiz artık öğrenmek zorundalar. Dükkan sahibi sizsiniz. Taraftar size gelmeye mecbur olan mensubunuz değil, müşteriniz… Önce bunu iyi anlayın… Müşteriniz olmazsa malınızı kime satacaksınız? Madem ‘futbol’ ürününüzü bize satmaya çalışıyorsunuz, aklı selim her işletme sahibi gibi kaliteli mal satın.. Adam gibi ticaret yapın…

 

O milyon dolarları kazanacağını sanan futbolcu ve antrenör camiası kardeşlerim… Taraftar olmazsa nah kazanırsınız o paraları… İnsanlar kaliteli futbol izlemek istiyor, ayağınızı denk alın.

 

Yoksa herkes için bir eğlence var…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..
 

Kemal   -  Bağlantı 2 Ekim 2014, 16:35

Selami bey yazı güzel iyi hoş ama üzerinizden Galatasaray formasını çıkarıp yazsaydınız daha da iyi olurdu. Verdiğiniz örneklerin içinde Feneri var Beşiktaş’ı var, amaaa Galatasaray yok Galatasaray çok mu temiz, sütten çıkmış ak kaşık mı?

Levent Salman   -  Bağlantı 29 Eylül 2014, 23:20

selami bey tek kelime ile tebrik ediyorum yazdıklarınıza tamamen katılıyorum .Tespitleriniz yüzde yüz doğru sizin yazdıklarınızı ulusal basında bu netliklde yazacak spor yazarı göremiyorum çünki bo kokuşmuş yapıda herkes bir yere yaranma durumunda.

alicnkya   -  Bağlantı 29 Eylül 2014, 20:06

bence passolig güzell fakat banka kartlarına verilen işlem ücreti 15 tl veya yıllık kart ücreti 15 tl gibi miktarı vermemek gerekir. banka neden para kazanıyor biz futbol için takımımız için destek verecekken aktifbankın 15 tl işlem ücretine karşıyım

ANIL   -  Bağlantı 29 Eylül 2014, 17:28

Olay budur. Anlayana, anlamak isteyene. Kalemine, yüreğine sağlık Selami Bey. Tebrikler