HOROZ YOLU YARILADI

Denizlispor, Gazişehir deplasmanında üç puanı aldı ve şampiyonluk konusunda ne kadar istekli olduğunu gösterdi. Şampiyonluk inancı oyuncu grubu içinde başlamış ve tüm kente yayılmıştı. Takım bu inancı ilk kez kaybedilen Ümraniyespor maçından önce dillendirmişti ki, futbolcuların hakkını teslim etmek gerekir.

Gaziantep Stadı’ndan başlamak istiyorum. Maçı televizyondan izleyenler için tam bir ızdıraptı stat. Sahanın üzerindeki biçimsiz gölge, yayıncı kuruluşun kameramanlarının da kimyasını bozdu. Ekran sık sık patladı. Güzel bir maç kötü bir seyir oldu.

Stadın tasarımından mıdır, yönünden midir bilemiyorum. TFF eğer bu stada maç verecekse gündüz maçı olmaması gerektiği kesin. Umarım kendileri de görmüştür.

Maç öncesi iki takım arasında 5 puan fark vardı. O yönüyle Denizlispor için beraberlikle dönmek, bu farkı korumak çok çok önemliydi. Bunu iyi anlamak gerek. Romantik olmayı bir kenara bırakmalı. Ligin ikinci yarısı zor geçecek ve her puan değerli. Üstelik artık telafisi yok. O nedenle ‘beraberlik’ düşüncem bazılarını kızdırmış olabilir ama realite de bu.

Denizlispor’un yaptığı en iyi iş öndeki hızlı oyuncuları ile kontra ataklar yapmak ve sayı üretmek. Genellikle kanat oyuncularının skora katkısı da bu nedenle.

Kapalı bir defansı açma konusunda ilk yarıda son derece yetersizdi yeşil siyahlılar. Bu nedenle tercih edeceği oyun bu olmalıydı diye düşünen çok olmuştur. Elbette maç öncesinden bahsediyorum.

Mehmet Altıparmak’ın yönettiği takımlar ise genellikle topa sahip olmayı ister, oyunu oynamak ve mümkünse üçüncü bölgede oynamayı tercih eder.

İki takımın bu iki özelliği düşünülünce benim adıma maçın seyri de belliydi.

Hafta içinde Yücel İldiz takım savunmasında merhale katettiklerini, daha iyi duruma geldiklerini söylediğinde de resim netleşmişti.

Fakat hoca adeta ezber bozdu. Kapalı savunmalar karşısında zorlansa da iyi top yapma yeteneğini ilk yarıdaki maçların bir kısmında da gösteren Denizlispor maça topa sahip olarak başladı.

Pasları ile açık aradı, zaman zaman buldu, zaman zaman denedi. Açıkçası bu oyunu beklemeyen ev sahibi maçın ilk 15 dakikasında adeta abandone oldu.

Çok sonra oyunda dengeyi sağlamayı başardılar. Daha doğrusu denge yerine topa daha çok sahip oldular. Bu bölümü Denizlispor akıllı oynadı. Pozisyon vermemeye çalıştı ve kalesini iyi kapattı.

Stachowiak uzun toplarla orta alanda öbekleşen oyuncu gruplarının arkasına üç kez pas kullandı. Bunların ikisinde takımını pozisyona soktu, birinde golü yaptılar. Ziya’nın sayısı maçı tam da Denizlispor’un istediği ve iyi bildiği formata getirdi.

Ama yine de Denizlispor rakibini beklemedi ilk yarıyı bitirene kadar arayan, hataya zorlayan bir takım olmayı seçti. Nihayetinde soyunma odasına önde gitti.

İkinci yarıda da oyunun kontrolü Denizlispor’daydı. Açıkçası ev sahibi topa sahipmiş gibi göründüğü dakikalarda da Denizlispor’un istediği ve yönlendirdiği oyunu oynuyordu. Çıkarken kapılan toplar, defanstan hızlı çıkmalar Gazişehir kalesinde hep tehlikeli pozisyonlara dönüştü.

Denizlispor daha fazla gol de atabilirdi. Belki biraz daha şanslı olsaydı.

Takımın zaman zaman maç içinde konsantrasyonunun düştüğü anlar oldu. O bölümde ev sahibi de pozisyon üretti ama defans hattı ne yaptığını biliyordu.

Furkan’ın teknik ekibe güven vermesi defansta da opsiyonları artırmış görünüyor. Transferlerin takıma katılması  Denizlispor’un ilk yarıdaki tek düze oyun anlayışını maç içinde farklı seçeneklere yönlendirecek gibi. Bunlar hocanın elindeki kozları artırıyor. Hamle şansı olan bir takım olma yolunda. Bu da ikinci yarıda çok lazım olacak bir etken.

Deniz son derece etkiliydi, zekice oynadı. Kaptan için söylenecek söz yok. İyi futbolcu ve iyi bir lider. Aissati biraz tutuktu ve Burak Çalık biraz erken yoruldu ama bu mücadele futbolunda her ikisi için de durum normal.

Oyuna sonradan giren Kibong top sürerken topu geride unutma becerisi ile alkışı hak ediyor. Ama rakipleri oyalamak ve zamanı öldürmek için bire bir.

Sonuçta eksikler de olsa, ara ara hatalar da yapılsa kazanılan bir maç. Harika bir sonuç. Bu galibiyet işin yarısı anlamına geliyordu kanımca.  Ligin sonuna kadar bu takımdaşlık bu bütünlük korunmalı.

Ben Gazişehir’i devreden çıkardığımıza inanıyorum. Osmanlıspor, Osman Özköylü önderliğinde lige hareket getirecektir ama sürekliliği olacağını sanmıyorum. Denizlispor ise Gençlerbirliği ile birlikte sürekliliği olan bir takım. Göreceksiniz büyük hatalar yapmazsak, bu fark daha da açılacak ve geride kalan yarış sadece play-off için olacaktır.