REKLAMI GEÇ

İÇ SULARIMIZ YOK OLUYOR

10 Ağustos 2014 Pazar

Amatör ve Sportif avcılar iyi bilir…   Her ne kadar tükenmez kaynaklara sahipmiş gibi görünse de maalesef Türkiye süratle iç sularını kaybediyor. Yine maalesef bu konuda ciddi tek bir adım atılmıyor.   Bir hükümet politikası olması ve devlet koruması altına alınması gerekirken, bana sorarsanız bir devlet terörüyle yok ediliyor son tatlı su kaynaklarımız.   Uğrunda edebi hikayeler, şiirler döktürülmüş pek çok su kaynağımız ya kuraklık ya da kirlilik tehdidi ile karşı karşıya. Gediz’in öldüğünü biliyorsunuz. Kamunun değil özelin mücadelesi ile hayata döndürülmeye çalışıldığını da biliyorsunuz. Menderes zaten ölü… İrili ufaklı pek çok dereden, çaydan çoktan umut kesildi… Şeffaf serin suyu ile bilinen, mavisi ile Matisse’i bile kıskandıracak Dalaman’ın günleri sayılı…   Her gün endüstriyel ve kentsel atıkların hücumu ile kirletilen nehirlerimiz geri dönüş çizgisini çoktan geçti belki de…   Arıtma tesislerimizin kendine faydası yok. Zamanında hin bürokratların hazırladığı atıksu kontrol yönetmelikleri, arıtma tesisi yönetmelikleri saçmalıktan ibaret… Kimyasal ve biyolojik arıtmanın birlikte yapılması gibi düşünce her ne ise kimsenin aklına gelmemiş gibi… Belki de Türkiye’nin kangreni olan bürokratların ülkemize verdikleri zarar listesinin en alt basamağındakilerden biridir bu durum…   Tarımsal alanlarının çok büyük bir bölümünü yapılaşmaya ve yollaşmaya kaptıran Tarım Bakanlığımız nihayet verimli topraklarını korumaya çalışıyor. Sularımızı korumak için ise yetkililerin henüz uykularından uyanmadıklarını görüyoruz. Kerevitler, sazanlar, kadifeler, yılan balıkları, yayınlar kabusları olsun… Hakkım o insanlara helal değil.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..