İKİ FARKLI MEKİK

Hafta sonunda Kızılcabölükspor, Çatalcaspor’u konuk etti. Maçın iki yarısında iki farlı Kızılcabölükspor izledik.

İlk yarıda defansında sık sık hatalar yapan sarı kırmızılılar çok fazla pozisyon verdi. Maçın başında ceza alanı çizgisi üzerinden çekilen bir şut direkte patladı.

İlk yarı boyunca rakibin bir şutu daha direkten döndü. Kaleci Türker yakın mesafeden mutlak bir golü önledi.

Topa hakim olamayan ev sahibi rahat yüzü göremedi. Özellikle ön tarafta topu tutmakta zorlandı. Orta alanda istediği pas trafiğini sağlayamadı, kanatlarda ikili mücadelelerde neredeyse her defasında yenildi.

Fakat istekli, ısrarcı Çatalca ilk yarının son bölümüne doğru skor üretememenin cezasını çekti. Kızılcabölükspor’un direnci arttı, ilk yarının son beş dakikalık diliminde oyunu dengeleyip lehine çevirmeye başladı. Bu sırada ilk yarının bitiş düdüğü konuk ekibe ilaç gibi geldi.

Ne varki Kızılcabölükspor ikinci yarıya kaldığı yerden devam etti. Daha konuk ekip ne olup bittiğini çözemeden İlyas sahne aldı ve takımını öne geçirdi.

Golün ardından şaşkınlığını atamayan Çatalcaspor kalesinde yine İlyas’ın ayağından ikinci golü gördü. Mekik daha 50’nci dakikayı görmeden maçı koparmayı başardı. Bir süre oyunu tek başına oynadı. Önde final paslarını ya da vuruşlarını yapamadığı pozisyonlar olurken arkada pozisyon vermiyordu.

Golden sonr Çatalcaspor’daki iki oyuncu değişikliğinin oyuna kısmen katkısı oldu. Kazanılan garip penaltı atışında Barış farkı bire indirince maçın heyecanı biraz daha arttı. 70’den sonra süren dengeli oyunda genellikle tehlikeli olabileceğini gösteren taraf Kızılcabölükspor’du.

Nitekim maçın son bölümünde sıklıkla arkada açıklar veren konuk ekibin işi Emirhan’ın şık golüyle bitti.

Mekik 3-1’le kazandı. Hem sezonun hem iç sahanın ilk galibiyetini aldı.

Bu sezon çok fazla transfer yapan, takımın önemli bir bölümünü değiştiren Kızılcabölükspor, bu senaryoda Çatalcaspor’un yerinde de olabilirdi. Elbette eksikleri var. Acil bu eksiklerin giderilmesi gerekiyor.

Gökhan ve Taygun ilk yarıda dökülüyordu, ikinci yarıda canavara dönüştüler. Galibiyette büyük payları oldu. Ali Helvacı istediği topları almadı, kalabalıklar arasında kaldı. Sedat’ın daha iyi zamanları olmuştu. Kendini toparlaması gerekecek. Oğuzhan ve Emirhan’ı çok beğendim. Oyuna sonradan girdiler ama yedek olarak alınmadıkları belli.

Çatalca’da Deniz Bağlan tek başına savaştı, ayakta kaldı. Oğuz da zaman zaman ona destek oldu.

Teknik Direktör Ali Yalçın ve ekibi zorlu bir iş üstlendi. Bu görevin üstesinden geleceklerdir. Yeterki Denizli bu takıma, bu teknik ekibe, bu yönetime destek olsun.