REKLAMI GEÇ

BU TAKIMA NE YAPTIN HOCA?

26 Eylül 2017 Salı

Denizlispor dünkü Ümraniyespor maçında çok ucuz atlattı. Herkes takımdan bir patlama beklerken Ümraniyespor tarihi bir farkı kaçırdı.

Kimse bana takım 2-0’dan geriye dönüp devreye 2-2 eşitlikle girdi filan demesin.

Adamlar bir kaç dakika oynamamıza izin verdi, bu arada çok zekice iki güzel gol attık. Ümraniye’nin hocası Bayram Bektaş bunu önceden görmüştü zaten. Rakibi küçümsemememiz gerekiyor diye sürekli kendi takımına mesaj veriyordu. Korktuğu başına geldi ama istediği skoru aldı.

 

Ümraniyesporlu futbolcular da bir o kadar rahattı ki… Diledikleri kadar gol atabileceklerini biliyorlardı.

Hafta içinde Kızılcabölükspor’un durdurmayı başardığı, adım attırmadığı Drole’yi kral yaptınız. Üstelik Mekik bu takımı Kupa’nın dışına itmişti.

 

Kaçırdıkları pozisyonları üst üste koysanız, ciddiyetsiz davranışlarını saysanız çok net görürsünüz ki adeta kedinin fare ile oynadığı gibi bizimle oynadılar.

 

***

 

Sezon başında iki dönem kamp yaptınız. Takım elinizin altındaydı. Takımı neden adam gibi lige hazırlamadınız?

 

Geride kalan yenilgilerden sonra hoca çıktı ve ‘Geçen sezonki takımdan 6-7 eksik var. Bunların sıkıntısını yaşıyoruz’ dedi. Kimseyi kandırmaya gerek yok.

 

Geçen sezondan Alperen Babacan yok bu doğru. Ama yerine oynatacak adam var. Perovic yok bu doğru ama bu futbolcunun da ilk haftalardaki performansı Yasin’i geçmezdi. Bize mucizeler yaratmamıştı. Hocanın çok bahsettiği İsmail Haktan ilk haftalarda oynamıyordu bile… Bu sezon takıma sonradan alınan Anıl, geçen sezon obezite sınırına dayanmıştı ve ilk haftalarda oynamıyordu. Tek farkı yaşadığı sakatlıklar oldu. Onların da yerine oyuncu çıkaramıyorsanız söyleyecek bir şey yok…

 

Üstelik takım kamp yapmamıştı. Hocası ligin başlamasına neredeyse bir hafta kala takımın başına geçmişti. Takım hala transfer yapıyordu. Hiçbir koşul bu sezon öncesi koşullardan daha iyi değildi. Mazerete gerek yok.

 

Dervent de, Ali Tandoğan da ve hatta Koray Palaz da bu takımı Yusuf Şimşek’ten daha iyi çalıştırıp daha iyi sonuçlar aldılar.

 

***

 

Bu sezon transfer yasağı vardı bu doğru… Ama geçen sezon başında da adeta doğal bir yasak vardı. Dönemin yönetimi flaş transferler değil ucuz transferlere yönelmişti. Zaten transfer ettiği takım da şimdi hocanın elindeki takım. Onlar bir şeyleri değiştirmişti, Yusuf Şimşek katkı koyamadı.

 

***

 

Bu takımın her şeyi tartışmaya açık olmalı… Haydi sakatlarımız var Defansta ve hücumda çok önemli eksikleri var kabul edelim. Bu takımın iki sezondur en güçlü yeri orta sahası… Orası da tel tel dökülüyor. O bölgede eksik neydi de daha orta sahada düzeni sağlayamadınız.

 

Takımdaki bu agresiflik nedir? Daha ilk haftalardan itibaren sürekli maç içinde kavgalar gürültüler… Hem sakatımız çok, eksiğimiz var diyorsunuz hem de her maç birer ikişer sarı kart görüyorsunuz. Bir kaç hafta sonra bu kez kart cezalıları ile kadro daha da daralmayacak mı?

 

Bu takım neden hiç durmadan kavga ediyor. Moritz neden hiç durmadan olay çıkarıyor. Dur diyemediniz mi? Yönetim bu futbolcunun kadro dışı bırakılmasını istediği halde, sahada da sıfır verimle oynayıp takımı bir kişi eksik oynattığı halde neden tahammül ettiniz?

 

Kurtarıcınız Şevki mi… Yıllardır kendini bir gram geliştiremeyen bu çocuktan verim alamadığınız açıkken neden ısrar ettiniz. Yasin neden hazır değil? Geçen sezonun en iyisi Burak’a ne yaptınız?

 

Oyuna müdahaleleriniz neden hep hatalı… Neden her seferinde şapkadan tavşan çıkarmaya çalışıyorsunuz? Bu takıma giden bir oyun planı varken, geçen sezon bu yeterince tescillenmişken neden macera arayışına girdiniz?

 

Bu takımın kondisyonu neden yerlerde sürünüyor. Israrla kondisyon hocası getirdiniz, takıma monte ettiniz de neden takım maçların son bölümlerinde yorgunluk belirtisi gösteriyor.

 

***

 

Bu takım daha sezon başlamadan sakatlıklar vermeye başladı. Yeni başlayan bir sezonda takımda bu kadar çok sakat olacağını düşünmüyorum. Yaygın görüş çalıştırma biçimi ile ilgili… Benim alanım değil. Bir şey diyemem. Endişeleri söylüyorum.

 

Ama görünenleri de aktarıyorum…

 

Cenk’in sakatlandığı Kızılcabölükspor maçını Yusuf Şimşek’in sakatlık korkusu ile istemediğini duymuştum. Kim size zorla bu maçı yaptırabilir. Neden müsaade edildi anlamıyorum.

 

Cenk’in sakatlığını darbeye bağlı düşünelim ama bu hafta götürülmeyen Cihan ve Berkan… Maç içinde gördünüz daha önce de Sankoh…. Ziya, bir ara Burak, Veli Acar üstelik oynamadan, az süre almasına rağmen Moritz ve Kappel…   Bir takım bu kadar çok sakat verir mi? Bunun kesinlikle çalıştırma yöntemi ile ilgili bir yönü var…

 

***

 

Bu takımın antrenmanlarından bir kısmını izledim. Bir kısmı için de izleyen arkadaşlarımdan bilgi edindim. Aslına bakarsanız hemen her antrenmandan sonra bilgi aldım.

 

Çalışma şekli şöyle: Önce ısınma, sonra 5’e2 pas çalışması, daha sonra yarı sahada çift kale sonra da tam sahada çift kale…

 

Böyle mi oluyor bu işler? Sizin başka numaranız yok mu…

 

Ümraniyespor maçına bakın. Benim saydığım 7 korner kullanmışız. Ev sahibinden fazla… Tamamını isabetsiz ve kötü kullandık. Rakip kaleye yakın iki değerli serbest vuruşu saçma sapan kullandık.  Keşke sadece bu maçta olsa ama her maç aynı…

 

Takım birbirine hazır pas atmayı bile beceremez duruma gelmiş. Topu bir kanattan diğerine atacak ayak yok. Denerlerse rakibe veriyorlar bu nedenle denemiyorlar bile…

 

Defansı darmadağın.. Hücumda planı yok… Zaten yeteneği de sınırlı. Çok zaman öldürmüşler ama çalışmamışlar bu belli oluyor. Atakları törenle yapıyorlar. Hızlı hücum filan hak getire… Topu bir kanattan diğerine taşıyana kadar rakip defans iki kez yerine yerleşiyor.

Zaten biraz kapanan bir defansı açacak becerilerini de kaybetmişler. Birbirilerine o kadar yakın oynuyorlar ki rakip bir adamla iki hücumcuyu kontrol edebiliyor. O denli…

 

Oyundan çıkanların yerine girenler fark yaratamıyorlar. Hazır değiller… Topu ayağına alan paylaşmak istemiyor. Futbol oynuyorlar ama futbolun gereklerini yerine getirmekten uzaklar. Bir taç atışını bile ayağa yapamıyorlar. Her taç ayrı bir kriz…Saha içinde parselasyon sıfır… Hepsi topa bakarak oynuyor.

 

Defanstan top çıkarma becerisi bile yok. Biraz baskı görünce ya topu rakibe veriyorlar ya dağlara taşlara vuruyorlar. Çok faul yapıyor, geride olduğu maçta bile rakipten daha fazla oyunu durduruyor. Tempoları sıfır.

 

Rakibin müsaade ettiği zamanlarda oynadıkları futbol ise sadece yalancı bir umuttan ibaret…

 

***

 

Bu takım böyle bir takım değildi. Daha önce gördük. Bu çocukların yetenekleri olduğunu biliyoruz ama bunu kullanacak çalışmayı yapmadıkları görülüyor. Belki de taktik anlayışa ayak uyduramamışlardır.

 

Ama her şey için yeterli vakitleri ve olanakları vardı. Bunlar çalışmamışlar tek görünen bu…

 

Bu futbolcular Yusuf Şimşek’i çok istiyorlardı. Belli ki bu nedenle istiyorlarmış. Daha az çalışmak için…

 

***

 

Duydum ki Şimşek yakın çevresine ‘İçerde hainler var’ demiş… Takım içini mi kastetti, kulüp içini mi bilemem…. Bu sözü doğru mudur onu da bilemem… İçerde hain olduğunu sağır sultan bile biliyor.

 

Ama biz geride kalan süreçte ne tesislere girmesi yasak birini, ne kadro dışı kalan bir futbolcuyu, ne takımdan gönderilen teknik adamı filan duymadık… Varsa tedbir alacaktı, almadı…

 

Eğer tüm bu başarısızlığın nedeninin ‘hain’le bağlantısı olduğu tezini ortaya atarsa hocaya sonuna kadar hak veririm. Ama bu sadece saha içindeki tabloyu açıklar…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..
 

FİKRET   -  Bağlantı 26 Eylül 2017, 11:58

Ağzınıza sağlık.Yusuf yusuf diyoruzda geriye baktığımızda oynattığı takımlarıdan Etolu Antalyaspor hariç hepsi düştü.Israr etmenin Denizliye zarar vereceği görüşündeyim.Yazık olmadan acil önlem alınmazsa 2.devre üsüste 10 maç almamız çok zor olur.

Fevzi Kayrakçı   -  Bağlantı 26 Eylül 2017, 11:19

Valla ağzınıza sağlık.Eklenecek birsey yok…