YETERLİ OLMANIN ÖTESİNDE…

Son yazımda teknik adamlık koltuğuna oturtulan Ali Yalçın’ın zorlu süreçte Denizlispor’un ihtiyaçlarına yanıt verip veremeyeceğini sormuştum. Çok da eleştiri aldım ki bazıları tehdit içerikliydi…

Son derece kötü bir süreç geçirmiş Denizlispor’un yeniden ayağa kalkmasını sağladı Ali Yalçın.  6 haftada geride kalan 11 haftada toplanan kadar puan topladı. Doğası ile bu saatten sonra yeterliliği tartışma konusu olmaktan çıktı.

Elbette bize en önemli referansı Denizli Büyükşehir Belediyespor ile şampiyonlukları, Denizlispor ile süperlig dönemleri olsa da kariyerinin son döneminde başarılarını tekrar edecek durumu olmamış, aksine evi Denizli BBSK’da uzun süre görevde kalamayarak oluşturduğu hayal kırıklığı öne çıkmıştı. Doğası ile soru işaretleri doğruydu. Ama artık bundan eser de kalmadı.

Açıkçası Denizlispor yönetimi böyle bir hocayı bir daha bulma şansına sahip olmayabilir. Yönetimin ve futbolcuların tartışıldığı bir dönemde bıçak gibi tüm bu tartışmalara son verebilecek bir kaç isimden biriydi Ali Yalçın. Denizli’nin öz evlatlarının kredisi elbette çok fazlaydı ama o bu kredileri açıkçası çok da ihtiyaç duymadan yönetti süreci.

Play-off hedefi koyan bir teknik direktörün aldığı tek puan ile takımı ‘ateşten kurtarma’ misyonunu üstlenmiş bir teknik adamın aldığı  tek puan arasında dağlar kadar fark vardı, bunu herkes gördü.

Tribünlere göre gücü sınırlı bir takımı daha iyi top oynatan bir hoca… Gol atma problemi olan bir takımın leblebi gibi gol atmasını sağlayan mucizevi bir dokunuş…

Denizlispor bu sezon ilk kez üç ve 4 golleri Ali yalçın ile attı.

Sahadaki başarısının yanı sıra yüksek bütçelerle hocaların alınması yerine yeşil siyahlı kulübü daha da zor duruma sokmayacak bir bedelle takımın başında olması artı bir değer.

Transfer döneminde ise öyle çok çok talepleri yok. Emin olun dışarıdan bir hoca getirtmiş olsanız onlarca transfer ister ama Ali Yalçın hocanın ‘mutlaka takviye yapılmalı’ dediği sadece iki bölge ve iki futbolcu. Üçüncüsü için ‘gerekli’ ama olmasa da işleri yürütürüz görüşünde.

Ligin ikinci yarısına sert bir fikstür ile başlıyor olmamız artık kimseyi endişelendirmiyor. Ali Yalçın ve öğrencilerinin ne yapıp edip bu zorlu başlangıcı Denizlispor’un lehine dönüştüreceğinden artık kimsenin kuşkusu yok.

Takım içindeki birlikteliğin gerçek anlamda üst seviyeye çıktığı da rahatlıkla görülebiliyor.

Yüksek bütçeli hocalardan ne beklenti var ise hepsini karşılamış bir hoca olarak artık rahat hareket edebileceği, aklından geçenleri endişesiz sahaya yansıtacağı rahatlıkla söylenebilir.

Deniz futbol camiası için Ali Yalçın tartışması çoktan sona ermiştir.

Yönetimin yapacağı en hayırlı adım bu teknik adamın önünü açmak, isteklerini yerine getirmek olur.

Şunu da söyleyeyim, Ali Yalçın’ın yerine kim gelirse gelsin altı hafta içinde 8 puan almak hayal olurdu.