REKLAMI GEÇ

ZOLAN VE ZEYBEKCİ’SİZ ŞAMPİYONLUK OLAMAZDI

14 Mayıs 2019 Salı

Denizlispor bu sezon sanki olduğundan çok daha uzunmuş gibi görünen lig maratonunda nihayet şampiyonluğunu ilan etti. Hepimiz çok sevindik. Yeniden süper ligde yer almanın heyecanı ve büyüsü şimdiden şehri sardı. Emeği geçen herkesi kutlamak lazım. Ama unutulmamalıdır ki buralara kolay gelinmedi. Türk futbolunun ulu çınarları tek tek devrilip kapılarına kilit vurulurken, aynı kadere çok yaklaşan Denizlispor kendini kısmen kurtardı. Tamamen kurtarabilmesi için ise yeni sezonda izleyeceği yol ve belirlediği hedef etkili olacak.

 

Oysa 9 yıllık 1. Lig serüveninde neler olmuştu neler. 15 günde bir kongrelerin yapıldığı süreçler, yönetici-başkan bulamadığı dönemler, tesislerine icraların gittiği hatta kupalarının haczedildiği, 200 bin lira için transfer yasağı alan, tarihinde ilk kez puanı silinen ve bu sıkıntıları sürekli yaşayan bir Denizlispor…

 

Takıma primler dağıtılamamış onun yerine senetler verilmişti bir keresinde. O senetlerin bir kısmı da icraya verilmişti. Hiç  oynamayan futbolcuların binlerce liralık alacakları çıkmış, cuzi alacakları olan yabancılara yapılmayan ödemeler yüzünden FİFA’dan CAS’tan ağır faturalar çıkarılmıştı.

 

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan bu zorlu dönemlerde kulübün önünü tıkayan hatta geriye doğru gitmesine neden olacak pek çok durumda bir kahraman gibi ortaya çıkıp ödemeler yapmış bataktan geçici olarak kurtarmıştı. En büyük dileği kendi ayakları üzerinde durabilen bir kulüp yapısının oluşmasıydı. Yıllar süren çabası bunun için olsa da her gelen yönetici kurumsallıktan ziyade aile şirketiymiş gibi bakmayı sürdürdü Denizlispor’a… Burada yazılmayacak, yazılamayacak onlarca çirkinlik yaşandı.

 

Ekonomi eski Bakanı Zeybekci ve Başkan Osman Zolan’ın kulübün kaderini değiştiren en önemli adımları Mustafa Üstek’i ikna edip yeşil siyahlıların başına getirmesi oldu.
Üstek hakkında çirkin ithamlar ortaya atılıp ismi lekelenmeye çalışılsa da herkesten fazlasını yapan bir başkandı.

 

Kulübü defalarca puan silme ve transfer yasağından kurtardı. Bunun en büyük çilesini kendi çekmişti. Çünkü devraldığında kulübün transfer yasağı vardı ve puanı silinmişti. Bir daha olmaması için büyük fedakarlıklar yaptı. Tüm yabancı sorunlarını giderdi, Denizlispor’un gerçek hacminin çok çok ötesinde ödemeler yapmak zorunda bırakılmasının önüne geçti.

 

Bu aşamada Zolan’ın da büyük katkıları oldu. Her zaman olduğu gibi… Bu sezonun başında planı, mütevazi bir kadro oluşturarak düşme endişesi yaşamamak ve gelirleri ile içinden çıkılmaz hale gelen borçlarını ödemek, düzene koymak düşüncesindeydi. Ne varki Ekonomi eski Bakanı Zeybekci Denizli halkının her yıl ligde kalma savaşı vermekten yorulduğunu söyledi, şampiyonluk için mücadele edilmesi gerektiğini aşıladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan bu sürece tam destek verince Horozların macerası da başladı.

Eldeki futbolcularla yeniden anlaşıldı. Takımın başınasezon başlarında iyi takımlar kurması ile bilinen Osman Özköylü getirildi. Yeni transferlerle kadro güçlendirildi. Bir kaç küçük eksiğe rağmen ligin en iyi kadrolarından biri oluşturuldu. Özköylü döneminde yaşanan bazı küçük sorunlar nedeniyle teknik adam değişikliğine gidildi, ligi iyi bilen, şampiyonluklar görmüş olan Yücel İldiz takımın başına getirildi.

İldiz önderliğinde de takım alıp yürüdü. Bu sırada Başkan Üstek görevi bıraktı, yerine Ali Çetin geçti.

 

Kuşku yok ki bu yılki şampiyonlukta mevcut yönetim kurulunun gayreti ve emeği çok çok büyük. Teknik ekibin ve futbolcuların da öyle… Ama bugünün şartlarını hazırlayanları ve ilk kıvılcımı ateşleyenleri de unutmamak gerekir. Zafer sarhoşluğu ile kimseyi küstürmenin anlamı yok. Nihayetinde şampiyonluğun en büyük etkeni tüm şehrin kenetlenmiş olmasıydı.

 

***

 

Yazımı bitirmeden önce dikkatimi çeken bir konuyu da paylaşmak isterim. Garip bir şey oldu. Şampiyon takımın şampiyonluk turu atmadığını ilk kez gördüm. Organizasyon bozukluğu taraftarın aşırı heyecanı buna engel oldu sanırım. Oysa Karabükspor maçı bitiminde takımın tüm stadı dolaşıp bir şalpiyonluk turu atması ardından şehir turu atması çok güzel olurdu.

İstanbulspor maçında sonra bunun yapılacağını duydum ama takımın büyük çoğunluğu tatile çıkmış olur sanırım.

 

Bu sevinci yaşamayalı o kadar uzun zaman olmuş ki, galiba nasıl kutlayacağımızı da unutmuşuz.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..