YÖNETİM ÇATLADI!

Görünen o ki Denizlispor’da tek kriz takımda yaşanan kriz değil. Yönetim de ortadan ikiye çatlamış durumda. Kamuoyunun adını yakından bildiği, kulübe kaynak sağlamada becerikli pek çok yönetim kurulu üyesi artık Başkan Urkay’dan desteklerini çekti.

Bu yöneticiler kongreden beri Urkay’ın arkasında duruyorlardı.

Bu rahatsızlığın nedeni ise Urkay’ın her kararı kendisinin vermesi, yönetim kurulunda görüşülmeden bazı konuların karara bağlanması, tavsiye ve uyarılara kulak tıkaması ve elbette takımın içinde bulunduğu durum…

Özellikle Özcan Bizati’nin gönderilmemesi konusunda görüş bildiren yöneticiler haklı olmalarının ağır üzüntüsü içindeler.

Bir iddiaya göre Başkan Urkay’ın kulübe maddi katkı sağlamaması da rahatsızlıklar arasında. Takıma ve hocalara müdahalesi, menajer iş ve ilişkileri, dar vizyonu da rahatsızlıklardan bir kaçı…

Elbette sürekli yollarını çeviren gerçek Denizlisporluların serzenişlerinden bıkmış olmaları da bunun önemli bir etkenidir…

Fakat en önemli faktör güven. Artık bu insanlar başkana güvenmiyor.

Ama korkarım daha önemlisi bu yöneticilerin artık kafasında istifa seçeneği süratle yükselen bir ses oldu… Yakın zamanda 7-8 yöneticinin birden istifasını vermesi beni şaşırtmaz…

HARÇLIĞI OLMAYAN FUTBOLCU

Ben Denizlispor takımını beğenmiyorum. Ama oyuncuları suçlamanın biraz kolaycılık olduğunu da itiraf etmekte fayda var. Bu çocukların dertlerini anlatacakları bir mecra yok. Dertleri ise çok.

Öncelikle paralarını alamıyorlar. Kendileri gibi personel de paralarını alamıyor. Tesislerde herkesin suratı bir karış…

Futbolculuk profesyonel bir meslek. Bu insanlar kimse için zorla futbol oynamak zorunda değil. Eğer oynatıyorsanız paralarını almak zorundalar. Zaten çok düşük maliyetler ve sözleşmelerle yapıldı bu transferler. Pek çoğu gencecik çocuklar. Henüz ellerinde bir birikimleri yok. Yani cepten yiyecekleri bir durum yok. Resmen sürünüyorlar.

Kulağıma geliyor. Çocukların bazen harçlıkları bile ceplerinde olmuyor. Üstelik bu durum son dönemde sıkça yaşanıyor. Ve bu yüzden dışarı bile çıkamıyorlar.

Akıllarında futbol dışında binbir türlü sorun olan bu çocukların maç kazanmalarını beklemek zaten ahmaklık olur.

Önceki yönetimlerin yaptığı hataları tekrarlamayacağını iddia eden bir başkanın, bu duruma neden olması…

AYRAN MESELESİ

Bu şeklen bir ayran meselesi gibi görünse de aslında bir anlayış meselesidir. Hikaye şudur: Futbolcular tesise bildiğiniz kapalı satılan ayranlardan da alınmasını istemişler.

Ola ki canları çekmiş olsun.  Ya da ara sıra ayranla iyi gidecek karavanalar çıkmış olsun adına ne derseniz deyin…

İki hafta geçmesine rağmen kulübe bir kutu ayran alınmamış durumda…

Asansör bozuk, üçüncü kata çıkmıyor… Yanıt, ötekini kullanacaksın…

Bir yönetici tesiste misafirlere ikram edecek gazoz yoktu çok üzüldüm diyor…

Hepsi üç kuruşluk şeyler… Alınır, yerine konulur… Bunlar elbette sorun değil.

Ama kulüp tarihinde ilk kez iki menajerle birlikte çalışıyorsunuz… Bu insanların taleplerine kulaklarınız bu kadar mı tıkalı, bu kadar mı başıboş bu tesis…

Anlamak mümkün değil…