ANLAYAMIYORUZ

Anlayamıyorum.

Anlayamıyoruz.

Anlayan biri varsa lütfen söylesin.

Bir takım niye kendi sahasında, hem de ligin dibindeki rakiplerine puanlar dağıtıp da deplasmanlar da rakiplerini darmadağın eder anlamak çok zor.

Keşke kendi sahamızda kaybettiğimiz Manisaspor ve Ümraniyespor maçlarını kazanabilseydik. Bu iki maç çok önemliydi. Takımımızın yönünü belirlemesi açısından bu iki maçın kazanılması hem futbolcuların, hem de taraftarların havaya girmesini sağlayacaktı.

Biliyoruz ki bizim şehrimiz sonuç odaklı bir seyirciye sahip. Takım birazcık başarılı olduğunda stattaki seyirci sayımız artar, takım birazcık kötü sonuçlar aldığında ise kimse stadın oralardan geçmez.

Bu nedenle diyorum keşke içerdeki maçları kazanabilseydik de tribünleri dolu görebilseydik. Özledik öyle stadlar da maç izlemeyi. Bu hafta gördük Eskişehir stadını 30.000 seyirciye oynadılar. Eskişehir taraftarına ikinci bir teşekkürüm de 90 dakika boyunca çılgınca takımlarını desteklediler.Bizi yendiklerinde lider olabilecekleri bir maçı 3-0 gibi net bir sonuçla kaybediyorlar ama yine de tek bir kötü tezahürat yok.Bence Türkiye ye örnek oldular. İmrendim Eskişehir şehrine ve taraftarlarına.

Son yıllarda, hep düşme hattında ki takımlardan biri olduğumuz için, belki de inancımızı yitirdiğimiz için, hala içimiz rahat değil. Takım kötü değil. Devre arasında yapılacak birkaç transfer ile takım çok daha iyi yerlere gelebilecek olmasına rağmen rahat da olamıyoruz.

Bu arada devre arası yaklaştıkça bazı oyuncularımızın kafalarını da karıştırmaya başladılar. Korkarım ki bu oyuncularımızı kaybedeceğiz. Transferleri gerçekleşmese bile kaybedeceğiz. Çünkü kafa olarak koptukları için verimleri düşecekler. Yine kaybetmiş olacağız. Buna en bariz örneği, çok yetenekli olmasına rağmen Şevki Çınar. İlk çıktığı dönemlerde dört büyükler dahil birçok takımla yazılıp çizilmesi bu günlere gelinmesine sebep oldu. Ben Şevkinin çok daha iyi yerlere gelebileceğine inanıyordum.

Aynı hatalara düşülmemesi dileğiyle….