REKLAMI GEÇ

İŞ KAZASI KABUL EDELİM

1 Eylül 2015 Salı

Herkesin olduğu gibi ben de büyük bir heyecan ve umutla  Elazığspor maçını bekledim.  Geçtiğimiz iki hafta da oynanan iyi oyun beni bu düşünceye itti. Belki geçen hafta Karabük’te yenildik ama üstün oynayan taraf bizim takım idi. İşte bütün bunları düşündüğümde seyirci sayısının artacağını ve Elazığspor’dan da rahat bir galibiyet alacağımızı düşünüyordum.

İlk şoku stada girdiğimde yaşadım. Çünkü her zaman olduğu gibi stat da  yine 300-500 kişi vardı.  Zaten yoklama yapılsa her hafta maça  gelenler de hep aynı kişiler.

Maça resmen mağlup başladık. Tamamen kişisel bir kaleci hatasıyla daha 3.dakikada ilk golü yedik. Hadi neyse futbolda bunlar hep var diye düşünürken 10. Dakikada komedi filminin ikinci perdesi oynandı. Kaleci Kazım ceza alanı içersinde çalım atacağım derken, topu kaptırıp 2. golü kalemizde görünce işte film orada bitti. O dakikadan sonra Denizli cephesinde futbolcudan teknik adama, seyirciden yönetime hepimizin dengesi bozuldu. Resmen bir amatör takım gibi sadece topu ileri vurarak uzaklaştırmaya çalışan bir takım olduk. İki pas yapmadık, yapamadık. Sabaha kadar oynasaydık da gol atma şansımız yoktu. Sahada kimin ne yaptığını anlamanın imkanı da yoktu. Buna kendisine çok inandığım ve çok güvendiğim Mehmet hoca da dahil.  Mustafa Keçeli’den  orta sahada beyin görevi bekler hale geldi. Allah aşkına Mustafa Keçeli futbol hayatı boyunca kaç kere orta saha oynadı hocam.

Bu maçı iş kazası kabul edelim bence. Kaleci kazım hatalı goller yemiştir belki ama hiç bu kadar kötü bir günü de olmamıştı. Unutmayalım ki geçmiş dönemlerde kaleci Kazım birçok maçı da tek başına kazandığı da olmuştur. Bu tip golleri dünyanın en iyi kalecileri de yiyebiliyor. Fakat 10 dakika ara ile iki defa yiyince dengeler bozuluyor.

Önümüzde ki milli maç arası ilaç gibi gelecek. Hem sakat futbolcularımızın iyileşmesi, hem de bu gibi kriz durumlarından daha rahat çıkmamızı sağlayacak.

Bu arada orta sahaya eski futbolcumuz Recep Niyaz takviyesi yapıldı. Onunda takım arkadaşlarına alışması ve uyum sağlaması açısından da bu ara dönem iyi olacak.

Hafta sonu Denizli BŞB Spor da sahasında Adliyespor ile karşılaştılar. Rakip takım grubun iddalı takımlarından biriydi. Zorda olsa bir puan almayı başardık. Bu maçta gözlediğim durum şuydu: Bu takım Denizli’ye fazla. Takım da 18 Denizli’li  oyuncu var diye övünüyoruz. Bu oyuncuların aileleri bile maça gelmiyorlar ki. Dünkü maçta rakip takım açık tribüne selam vermeye gerek bile duymadı. Çünkü orada sadece 4 kişi vardı.

Her suçu seyirciye bulmak yanlış olur. Yönetimin suçu daha büyük. Maçın başlamasına 20 dakika varken polis yok diye hala içeri seyirci alınmıyordu ve bundan kimse de rahatsız değildi. O zaman ben bundan şunu anlıyorum, seyirci gelse de olur gelemese de. Eğer düşünce buysa yönetime söyleyeceğim  son sözüm ‘’kendiniz çalın kendiniz oynayın derim..’’

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..
 

harun türkmen   -  Bağlantı 2 Eylül 2015, 11:04

zevkle okudum yazınızı elinize sağlık…