REKLAMI GEÇ

DENİZLİSPOR NE HALE DÜŞÜRÜLDÜ?

21 Nisan 2017 Cuma

Şanlıurfaspor maçı tam bir rezillikti. Gerek sosyal medyada gerek ise benim sohbet ettiğim taraftarlar maç öncesi kaybetme korkusunu defalarca kez paylaştılar.

Tabi kaybetmenin ötesinde ağır ithamlarda da bulunmadılar değil ama ispatı imkansız konular için açıkça bir şey yazmanın olanağı yok…

İlgilileri anlamıştır.

 

**

 

Doğrusu Türkiye’de futbol taraftarı için ligde oynanan maçların büyük çoğunluğu güvenli değil. Malumunuz insanlar futbol maçları üzerine çok sık bahis oynuyor. Doğası ile tutturulamayan maçların hepsinde ‘bir şeyler oldu’ tezleri var.

Onun için bu söylemleri çok ciddiye almam. Ne yazık ki, bu maç özelinde aynı düşünce sadece Denizli’de değil Türkiye’nin dört bir yanında yaygın bir inanışa dönüştü.

 

**

 

2006 yılındaki Denizlispor – Fenerbahçe maçında adı çıkan yeşil siyahlı camiayı böyle ehemmiyeti çok daha tartışmalı bir maçta aynı pozisyona düşürmek, sezon başından beri 4 gol yememiş bir takıma bu kadar gol yedirtmek muazzam bir başarı (!) Emeği geçen teknik ekibin gözlerinden öperim.

 

**

 

Haftalardır bitmeyen bir kaos ortamı oluşturabilmek ise ayrıca bir yönetim başarısı. Kendi fikirlerinden başka düşüncelere açık olmama hastalığı, her şeyi bildiği sanısı, buna karşın bir de demokrasi talebi ise komiklikten başka bir şey değil.

 

**

 

Maç öncesi yaşananlar tam bir rezalet… Yaklaşık 10 günlük süre varken takımın primlerini ödememek, daha sonra da sosyal medya hesabından ‘Ödemek istedim, ödetmediler’ diye ifade paylaşmak, en hafif tabiri ile kamuoyunu salak yerine koymaya çalışmak olmuştur.

 

Bazı yöneticilerin 250 bin lira hazırlayıp maç önü takıma dağıtmak istediklerini üstelik mevcut maç için de 150 bin lira prim sözü vermeyi düşündüklerini fakat kulübü idare edenlerin buna müsaade etmediklerini tüm Denizli çok iyi biliyor.

 

Eli kırbaçlıların ‘mağduriyet’ tezleri yatsıyı görmeden çürüyor.

 

**

 

Maçtan önce ‘görevi bırakıyorum’ diye basın toplantısı düzenlemek ve hemen ertesi günü yine tesislerde boy göstermek, soranlara kulübü kongreye kadar götüreceğini ifade etmek de koskoca Denizlispor ve camiası ile alay etmek değil midir?

 

Açık net söylüyorum.

Başkanlığı ve yönetimi talep eden, üstelik bu güne kadar verdiği maddi destekle bunu hak eden bir grup var.

Onların yılması, vazgeçmesi, aradan çıkması için de yapılmayan bir şey kalmadı.

 

**

 

Şehrimizin eminleri bu tiyatroya daha ne kadar müsaade edecek bilmek istiyorum.

Denizli Valisi Ahmet Altıparmak’ın çok uzun süredir neden herhangi bir Denizlispor konusu ile yan yana gelmediğini anlamak, öğrenmek istiyorum.

 

“Bu kulüp için iyi işler yapmak isteyen herkesin arkasındayım, yanındayım. Ama alışageldiğimiz şekilde davranacak, kulübü zarara uğratacak, şahsi kazanç elde edecek, şahsi ikbalini düşüneceklerle asla yan yana olmam” dediği hala aklımda.

 

Doğası ile neden Denizlispor’dan bir anda bu kadar uzaklaştığını sorgulama hakkına sahip olduğumu düşünüyorum.

 

**

 

1100  kongre üyesi olmasına rağmen düşük katılım alışkanlığı nedeniyle 50’sinin oyunu alarak göreve gelenlerin ‘demokrasi’ taleplerini de anlamamın imkanı yok.

 

Tüm Türkiye’ye açıkladığınız gibi verdiğiniz sözün arkasında durmanız gerekir. ‘Sadece görevi bıraktım, istifa etmedim’ laf kalabalığı bu günlerde sadece siyasilerde alışık olduğumuz bir sıkıntı diye düşünüyordum.

 

**

 

Tüm şehrin karşı olduğunu ne zaman göreceksiniz?

Yazık ediyorsunuz Denizlispor’a…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..