FUTBOL KEYFİ YOK AMA SKOR ÜRETMEK ÖNEMLİ

Spor Toto 1. Lig’de 10’ncu hafta geride kalırken Denizlispor 19 puanla üçüncü basamağa yerleşti. Bunun keyfini yaşamayalı bir hayli zaman olmuş. Herkesi mutlu eden bir tablo var. Emeği geçen herkese teşekkürler.

Krizlerin aşılmış olması, takım yönetici arasındaki güven ortamının yeniden tesis edilmiş olması Denizlispor adına pozitif gelişmeler. Kazanmak, kazanmayı alışkanlık haline getirmek her şeyi değiştiriyor. Büyük sorunlara neden olabilecek kusurlar, sevinçlerin gölgesi altında eziliyor, yok oluyor. Elbette şimdilik. İlerde yeniden bir kriz süreci yaşanır mı bunu şimdiden kestirmek zor.  Değerli olan bu kriz dönemini sürdürmeyi ve tırmandırmayı seçmeyen takım ile ilk başta kontrolünü kaybetmiş olsa da daha sonra sağduyu ile kopan bağları onarmayı seçen bir yönetimin varlığı… İşler daha da iyi olacaktır.

Takım ve yönetim arasındaki bağ güçlendikçe sahada iyi sonuçlar gelecektir.

Bu kriz ortamının ardından Denizlispor iki kritik galibiyet aldı. Ümraniyespor yenilgisinin ardından evinde Afjet Afyonspor’u 3-0’la bu hafta da deplasmanda Altay’ı 3-1’le geçti.

Bu üç maçın ikisinde skor üretilmiş olsa da sezon başındaki futbolundan uzak bir Denizlispor vardı. Oysa ki Osman Özköylü’nün o takımları üzerine koyarak ilerliyordu. Tüm puan kayıplarına rağmen.

İç sahadaki Afjet Afyonspor maçında oyunun kontrolü konuk ekipte olmasına rağmen skoru Denizlispor üretti. Bu iyi yaptığı işlerden biri. Altay karşısında da zaman zaman benzer durumlar oldu. Açıkçası Altay’ın bu ligde maç kazanabilecek bir görüntüsü yok. Kappel ve Marco dışında bir numarası olmayan takım.

İyi bir oyun ortaya koymayarak da kazanmak güzel. Denizlispor özellikle geçen sezon inanılmaz iyi oynadığı pek çok maçta haksız puan kayıpları yaşamıştı. Maçın son bölümlerinde gelen gollerle bazen üç bazen iki puan bırakmıştı. Bu travmaları aşmak da kolay olmuyor. İyisi mi ben şikayeti bırakayım da, skorların keyfine varayım.
BU HAFTALAR MEKİĞİN HAFTALARI
Kızılcabölükspor harika gidiyor. 7 maçtır yenilmeyen sarı kırmızılılar bu maçların dördünü de kazanmasını bildi. Hem de ne skorlar…

Kızılcabölükspor’un zaten ligde varlığını hissettirme gibi bir derdi yok. Takvimi geriye doğru sararsanız önceki senelerde de bu haftalar ilk üçler içinde olduğunu görürsünüz. Genellikle ligin sonuna kadar da bir basamak yukarı bir basamak aşağı derken play-off hattının içinde yer almısını bilir.

Alibeyköy karşısında da harika bir galibiyet aldılar. Karşıyaka travmasından sonra iç sahadaki bu maç önemliydi. İzmir temsilcisine son dakika golü ile iki puan bırakmışlardı.

Bu arada Alibeyköy’ün ligin dibindeki yerine bakıp teslim olan bir takım olduğunu düşünmeyin. İyi mücadelenin yanında akıll oynayan futbolcuları var.
Zaten maçın başında o daracık sahada tophu önde oynamayı başardılar ki, Kızılcabölükspor neye uğradığını şaşırdı. Art arda gelen pozisyonlardan sonra 23’ncü dakikada golü buldular. Bu Kızılcabölükspor’un uyanışı oldu.

Yüklenen Kızılcabölükspor Gökhan ile kale alanı içindeki karambolde golü bulunca rakibin gardı biraz olsun düştü.

Ama dört dakika sonra ceza alanı dışından beklenmedik şut ile bir kez daha sahne alan Gökhan açıkçası rakibin pilini bitirmişti.

Ersin ve Oğuzhan’ın golleri bence formaliteydi çünkü çok daha fazlasını atabilirlerdi. Gökhan dört golde de katkı koyarak maçın yıldızı oldu ama Oğuzhan Türkmen ve Ali Helvacı müthiş oynadı.

Yolları açık olsun. Biz bu tablolara alışığız.

Hiç desteksiz bol köstekli yollarına devam ederler her sezon. Osman Duran, Halil Tun gibi insanların içindeki futbol aşkı, Kızılcabölükspor aşkı olmasa çoktan kapanmıştı zaten bu kulüp.

Kaç sezondur play-off oynuyorlar, 2. Lig’e çıkmak için çaba sarf ediyorlar.

En büyük sorunu da devre arası ile sezonun son bölümünde yaşıyorlar. Dar bütçe hareket imkanlarını sınırlandırıyor, tüm takımlar takviyelerle ikinci yarıya başlarken onlar çoğu zaman kan kaybediyor.

Lig sonlarına doğru şampiyonluğa giderken yalnızlaşıyorlar, yalnızlaştırılıyorlar.

Çoktan ikinci lige çıkmamış olmalarının sorumlusu bu kenttir. Ha bir de fotoğraf çektirmeye gelince her yerde olan desteğe gelince sıvışan yerel idareciler var tabi…