REKLAMI GEÇ

İYİ TAKTİK KÖTÜ ŞANS

18 Mart 2018 Pazar

Denizlispor, zorlu Altınordu deplasmanında son dakika golü ile 2-1 kaybetti. Lig in en az puan toplayan üç takımından biri olarak zaten yeşil siyahlılar maçın favorisi değildi. Fakat bu durum dakikalar ilerledikçe değişecekti. Eminim pek çok Denizlisporlu bırakın beraberliği galibiyeti kaçırdığımızı düşünüyordur.

 

Teknik Direktör Fatih Tekke her zamankinden farklı bir planla bu maça çıktı. Altınordu’yu küçümseyen takımların başlarına geleni gördükten sonra tedbirli davranması normaldi.

Klasik bir diziliş bekleyen herkesi yanılttı. Keremcan’ın yokluğunda Cihan’a sol bekte görev verdi. O alanı defansı güçlendirerek takviye etti.

Geride beşli bir dizilişi tercih etti. Herkes Alperen’in yanında Lazic’i beklerken o aralarına bir de Tahacan’ı koydu.

Kadroda Berkan’ın olmayışı ile Burak’ın ilk 11’de çıkması bekleniyordu.

Fakat öyle yapmadı. Hasan ve kaptan Veli’yi defansın önüne koydu. Kappel ve İsmail Haktan kanatlarda beklenirken Haktan yerine Aissati’yi kullandı ve Mehmet Akyüz’ü ileride tek bıraktı.

Bu kalabalık defans arasında Altınordu pozisyon üretmekte zorlanırken Denizlispor topu daha etkili kullandı. İlk birkaç dakikalık bocalamayı bir kenara bırakırsak ilk golün geldiği dakikalar da dahil oyun Denizlispor’un istediği şekilde ilerledi.

Denizlispor pozisyonlar da üretti. Mehmet Akyüz ile bir iki pozisyonu es geçti.

 

Devreyi geride kapattıktan sonra ikinci yarı coşacağı belliydi. Hızlı başladı. Mehmet Akyüz ile istediği sayıyı da buldu. Daha iyisi golden sonra da durmadı ve devam etti. Açıkçası bir ara ev sahibi tek puana razıydı. Maçın son bölümünde bir kaza kurşunu yemek istemeyen Denizlispor da artık defans güvenliğini artırakak skoru korumak istedi. Son dakikada kazanılan serbest vuruş maçın belirleyicisi oldu. Resmen bir kaza golü yendi ve puansız dönüldü.

 

Bu maçta üzerine konuşulması gereken çok önemli şeyler var. Birincisi takımın en kötüsü Kappel’di. Şımarıklığını, takıma, takımın durumuna, takım arkadaşlarına olan saygısını çoktan kaybettiğini net bir şekilde gördük.

Kappel kafasında Denizlispor’u çoktan bitirmiş. Onun için takım düşmüş kalmış önemli değil. Belli ki gitmek istiyor. Kendine oynuyor. Oyun disiplini diye bir şey yok. Rezildi. Takımı eksik oynattı. İlginçtir taraftar da onu alkışladı.

Kappel’in arkasındaki Taşkın da daha üst seviyeye çıkamayacağını gösteriyor. Çabalıyor ama yeterli değil. O da sahanın kötülerindendi. Çok top ezdi ama hiç olmazsa çalışkanlığı ile açık vermemeye çalıştı.

Aissati harika futbol oynadı. Kenarda olmasına rağmen çabaladı, koştu. Ayağına her topu aldığında rakibi baskı altına aldı, korkuttu. Pas trafiğini istediği gibi yönetti. Mehmet Akyüz iyi bir zamanda güzel bir gol attı. Oyun olarak üstün olan Denizlispor’u skor olarak da maça ortak etti.

Talihsizlikler yaşamadı değil. Yalnız kalmanın yükünü sırtladı, üstesinden geldi. Pozisyonlar bulduğu gibi hazırladı da. İyi iki kafa vuruşunda takıldı, yakın mesafeden şutlarda defans engeline boyun eğdi ama oyunda kaldığı sürece iyiydi.

Kaptan Veli çok iyi bir maç çıkardı. Arkada güven verdi. Çok çalıştı. Direkten dönen şutu bu ihtiyarın hala iyi iş yaptığının göstergesi. Deneyim ve klasını gerektiğinde gösterebileceği kuşkusu rakip için her zaman tehdit olmuştur.

Cihan çok çalıştı çok istedi. İyi oynadı. Devşirme bir görevde az hata yaptı. Hasan’ı beğendim. Arada bir yerini kaybettiyse de bu ilk kez uygulanan taktikte aksaklıklar normaldi.

Kaleci Asil için ise söyleyecek söz bulamıyorum. Her kornerde, her duran topta artık Denizlispor taraftarının yüreği ağzına geliyor.

İki golde duran toptan geldi. İkisinde de Asil’in etkisi var. İlk golde söylenecek hiçbir şey yok. Neresinden baksanız elinizde kalıyor.

Golden sonra da üç ikramı var. Allah’tan kullanamadılar.

Kanatlardan gelen her ortada, her köşe vuruşunda rakip adeta penaltı kullanıyor gibi. Asil artık güven vermekten çok uzak ve bu durum sadece Altınordu maçıyla sınırlı değil. Zeki’nin kaleyi almak için neyi eksik yaptığını artık düşünmesi lazım. Devre arasında yönetimin aklında bir kaleci transferi de yok değildi. Asil’e o kadar çok inanıyorlardı ki, alternatif olabilecek bir kaleci düşünüyorlardı. Çok da gerekli görmüyorlardı. Nitekim transfer bütçeleri beklentilerin üstüne çıkınca da gerek görmemişlerdi. Asil’in kendisine güvenen yöneticileri utandırmaması lazım. Kendisine çeki düzen vermeli.

İkinci golde barajı uyarmalıydı. Zıplamamaları konusunda ısrarcı olmalıydı. Konsantrasyon eksikliği diyebiliriz. Maç boyunca bu eksikliği çok gördük. Belki de ilk goldeki hatasından sonra maça kendini vermekte zorlandı diyebiliriz.

Aut atışlarını, degajları kullanışı sıkıntılı. Yarı sahayı geçmiyor. Uzun top kullanmamasını tavsiye ederim.

 

Bazı gazeteci arkadaşlarım da dahil bir kesim Denizlispor sevdalısı alınan puan kayıplarından Teknik Direktör Fatih Tekke’yi sorumlu tutuyor olsa da bence BB Erzurumspor ve Altınordu maçlarında hocanın performansı yüksek. Zaten 7 maçlık serüveninle anlam veremediğimiz iki maç puan kayıplarının olduğu Adana Demir ve Manisa maçları.

Hoca bu maçta dersine iyi çalışmış. Belki oyuncu değişikliklerinin zamanı ile ilgili küçük eleştiriler olabilir o kadar. Hoca oyun olarak istediğini aldı skor olarak ise resmen kazaya kurban gitti.

Defansı kalabalık tutarak ev sahibine alan bırakmadı. Atakları bu kalabalığın arasında eridi gitti. Altınordu bir ara ne oynayacağını bilemiyordu. O kadar çaresizdi. Aksine Denizlispor ise üretiyordu.

Bu kritik haftalarda her maçtan puan çıkarmak önemli ama böyle kaybedilmiş bir maç için ne teknik ekibe ne futbolculara kimsenin söz söyleme hakkı olamaz.

Hakem eleştirilerine de katılmıyorum. Hakemin maçı haddinden fazla uzattığı düşüncesinde değilim. Aksine ligdeki diğer hakemlerin 10-12 dakika uzaması gereken maçları 3 dakika uzatmalarla idare ettikleri için normali uygulayan hakemin alışgelmişin dışına çıkmasının şaşkınlığı yaşanıyor… Bir de o arada gol yenince normal. Bu hakemi çok beğendim. Sahada güven veriyor.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..