REKLAMI GEÇ

KAFANIZ FUTBOLA ÇALIŞSIN!

13 Aralık 2016 Salı

Çok uzun süredir dikkat ediyorum. Ne zaman birileri sosyal medyada takımı, hocayı, yönetimi, başkanı eleştirecek olsa hemen bir takım trol hesaplar devreye girerek anti-propaganda yapmaya başlıyor…

 

Çok çok da başarılılar… Maalesef propaganda ile peynir gemisi yürümüyor…

Bu çevreler internette taraftara laf yetiştirmek için harcayacakları enerji ve vakitlerini futbola verseler bu kadar tutarsız sonuçlar almayız emin olun!

 

Bu durumu Başkan Süleyman Urkay’ın eleştirilere tamamen kapalı oluşunun da göstergesi olarak kabul ediyorum.

Biz iki satır yazı yazdık diye “Gazeteci bizi tehdit etti” diyerek yedi düvele isyan eden sayın başkan görünen o ki; taraftarın, toplumun eleştiri hakkı olduğunu düşünmüyor.

 

Çok açık ifade ediyorum. Eleştiren kesimlerin aidiyeti ne olursa olsun önce ‘dinlemek’ gerekir.

 

***

 

Dün yazdım.

O kadar yaygara koparıyorlardı.

Yok kulübün paraları çalınmıştı, yok çökmüşlerdi kulübe, yok ‘Fetocu’lardı, yok bilgisizlerdi…

Edilmedik hakaret kalmadı Mustafa Şavluk’a… Üstelik onu savunacak kimsesi de yoktu adamın…

Ne fark var 14’ncü haftada… Urkay mı başarılı şimdi?

 

***

Katkı koymayan yöneticiler var. Bir kuruş para vermeyen yöneticiler.

Çok açık soruyorum… Mehmet Kavak mesajla para istendiği için mi istifa kararı aldı?

Bazı yöneticilerin neden tek kuruş katkısı yok…

Katkı koyan, para ve zaman harcayan yönetici ile hiç gelmeyen, para vermeyen yönetici bir olur mu? Neden toplantılara mazeretsiz katılmadıkları halde yönetimden atılmazlar…

 

Bu yönetimde çok değerli isimler var… Mustafa Üstek, Cahit Özdemir, Ali Fırat, Ahmet Selvi, Taner Atilla, Necip İrdem gibi değerli adamların bu camiaya kazandırılması güzel… Zaten bu kulübe para veren mesai harcayan insanlar da bunlar…

 

İyi ki varlar… Yoksa kamuoyunun çok daha önce ve çok daha yüksek sesle itirazı olacaktı…

 

***

 

Denizlispor staj yeri değildir…

Burası büyük bir camiadır… Burada teknik adamlık kariyeri tartışılır insanların, futbolculuk kariyeri tartışılır insanların yeri olmaz, olmamalıdır da…

 

Ama son dönemde gelen yönetimler seviyeyi o kadar düşürdüler ki söylenecek söz kalmadı…

 

Allah’tan Ali Tandoğan bu camianın evladı… İnanın insanlar üç söyleyecekse bir söylüyor… Ama ‘İçimizdeki İrlandalılar’ lafı hiç yerine oturmadı.

Sosyal medyada bir iki kişiye kızdı diye öyle sözler söylemeye hakkı yok. Dünya Ali Tandoğan’ın etrafında dönmüyor. Herkes yaşamını onun halet-i ruhiyesine göre şekillendirecek değil.

Hoca şunu da hatırlamalı… Öyle Denizlispor’a lutfedip filan gelmedi. Teknik direktörlük kariyerine buradan başlıyor… Ve bu şehir onu antrenör diye anmak varken sırf kendi evladımız diye ‘Teknik Direktör’ olarak görüyor…

 

***

 

Biz artık çok sıkıldık. Her puan kaybından sonra birilerinin suçlu olmasından çok sıkıldık.

 

Şimdilik bir cinayet işlenmedi!

Bu nedenle suçlu aramaya filan ihtiyaç yok… Hele gerek hiç yok…

Bu futbol oyunudur… Kazanılır da, kaybedilir de…. Kazanılırsa üzerine nasıl konur ona bakılır. Kaybedilirse yanlış giden ne ise bulunur, düzeltilir… Hikaye budur… Kimse suçlanmaz…

Elbette ortada bir kabahat yok ise…

 

Kaybedilen puanlardan sonra sürekli birilerini suçlayıp duranlar şu bilmediğimiz ‘kabahat’in ne olduğunu açıklasınlar da bizde neye kızacağımızı bilelim değil mi?

 

Kabahatiniz ne sizin?

 

***

 

Tek ihtiyacınız olan biraz kendinize dışarıdan bakmak…

Her şeyin en iyisini siz bilmiyorsunuz…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..