REKLAMI GEÇ

O TAVRI DEĞİŞTİRİN

28 Ekim 2013 Pazartesi

Hafta sonunda hem Denizlispor-Orduspor hem de Denizli Büyükşehir Belediyespor-Kırıkhanspor maçlarını takip etme olanağı buldum.

Denizlispor kendisinden beklenmeyecek kadar iyi oynadı. Orduspor ligin en iyi takımlarından biri. Ona karşı net pozisyonlar bulabilmek çok önemliydi. Elbette bu pozisyonları değerlendirmek çok daha önemliydi ama olmadı. Bu pozisyon acemiliklerini haftalardır o alana kadar topu taşıyamayan Denizlispor’un bu sezon yeni edindiği bir alışkanlık olarak görüyorum ve net pozisyonların harcanmasına bu kadar kızmıyorum. Maçlar kazanılır, kaybedilir… Üzerinde durmamak lazım. Ama şampiyonluğa oynayan ve halihazırda lider olan bir takım ancak bu kadar zorlanabilirdi. Orduspor bu sezon hiçbir takım karşısında bu kadar çaresiz kalmamıştı.

 

**

 

Şimdi gelelim asıl kızdığım konuya… Futbolcular çok agresif… Aşırı düzeyde üstelik. Bunun en somut örneğini ise her maç Süleyman Çelikyurt sergiliyor. Her maç yüreğim ağzımda maçı izliyorum. Gereksiz yere attıracak gibi geliyor kendisini. Oyun içinde hem kendini geriyor hem de tribünleri. Bunun bir faydasını göreceğini sanmıyorum.

Şu ana kadar hiçbir hakem kararını değiştiremedi. Demek ki bu tutum sağlıklı değil. Ama Orduspor maçı için bir istisna diyebilirim. Oyunun 0-0 gittiği dönemlerde zaman zaman rakibi germek zaman zaman oyun soğutmak adına aşırı olmamak  kaydıyla ısrarcı itirazlarına, çıkışlarına bir şey söylenemez. Ordu maçında bunu zamanında yaptığı anlar da oldu. Genellikle zamanında yapmadığını söyleyebilirim.

 

**

 

Büyükşehirin maçında da ayna tablo yaşandı. Hüseyin Böyük ve İbrahim Kongur sürekli hakemle uğraştılar. Adam sabırlıymış doğrusu… İbrahim her ne kadar bir sarı kart almayı başarsa da Hüseyin birkaç kez ipten döndü.

Ayaklarını konuşturamayanların doğasıyla çenesi konuşuyor. Daha maçın 4. dakikasında neyin itirazı bu kadar hararetli olabilir ki? Bu tavrı değiştirmelerinde fayda var diye düşünüyorum. Hele ki bu değerlendirmeyi tek bir maça bakarak yaptığımı düşünenler varsa maalesef haklı değiller. Bu durum tek maç özelinde olsaydı yazı yazmaya bile gerek kalmayacaktı. Hüseyin ve İbrahim her maç aynı. Hele ki İbrahim pek yakalanmıyor ama rakiple topsuz alanda çıkardığı sürtüşmeler, yaptığı el hareketleri ve sarfettiği sözler doğru değil. Bir maçta acı bir ders alırsınız…

Oyunlarına gelince Hüseyin’in gayretini ve mücadelesini çok beğendim. Kendisi için çok fazla alan yarattı. Topu müsait olduğu pek çok pozisyonda alamadı. Alabilse Büyükşehir maçı daha ilk yarıda koparırdı. Ama alamadığı her toptan sonra bir isyan bayrağı açması hele ki arkadaşlarına bağırması… Bunu şimdilik kazanma isteğinin bir yansıması olarak kayıtlara geçelim.

İbrahim’i beğenmedim. Çağlar’ı da beğenmedim. İbrahim’in itirazlarla kendini yormaması gerektiğini düşünüyorum. Çağlar için söyleyecek bir şeyim yok. Hedefleri olan biri oyuna onun gibi bakmaz. İlerlemek, yükselmek, kazanmak istiyorsa anlayışı değişecek. Yoksa Denizli Büyükşehir Belediyespor kadrosuna girmek bile bir süre sonra onun için zor olacaktır.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..