REKLAMI GEÇ

ŞİMDİ ANLADINIZ MI?

23 Mayıs 2017 Salı

Fenerbahçe, Eurolig finalini oynarken Sinan Erdem’deki coşkuyu görüp ‘keşke orada olsaydım’ diye düşünmeyen kaç kişi vardır?

 

Sadece Denizli’de değil Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara kurulan dev ekranları düşünün. Belediyelerin maçı izlemeye gelen basketbol severlere ikramları boşuna mı?

 

**

 

Türkiye’de pek çok basketbol takımı projesi görüldü geride kalan süreçte. Bunların en saygınlarından biri de Denizli Basket projesiydi.

 

Final maçında Çınar’daki kalabalığı gördükten sonra insan çok daha iyi anlıyor Denizli Basket’in nasıl başarılı bir iş olduğunu…

 

O günlerde bu projenin önemini fark edemeyenler şimdilerde kendi basketbol takımlarını kurup ya da böyle meydanlarda basketbol seyircisine özel ikramlarda bulunarak bu şovun bir parçası olmaya, bir kenarından tutup sebeplenmeye çalışıyorlar.

 

**

 

Bu konuda gelişim göstermeleri bile güzel. Keza ilim yuvası dediğimiz üniversite bile o dönemde bu takımın, gayretin, emeğin önemini kavrayamamıştı.

 

Akademik kariyeri sonlandırılan arkadaş ‘Buyrun bu saha sizin’ diyeceği yerde her türlü engeli çıkarmıştı.

 

Çok şükür üniversitenin başına Hüseyin Bağ gibi aklı selim, şeffaf, güvenilir ve en önemlisi yeni proje ve düşüncelere açık bir isim geldi de biraz olsun rahatladı koca şehir.

 

**

 

İşadamı Derya Baltalı ve elbette o dönemde emeği geçen yönetim kurulundaki diğer iş adamları bu konuya el atmamış olsalar, Denizli Basket de bugün alt liglerde cebelleşen diğer takımlar gibi bir süre yoluna devam edecek daha sonra imkansızlıklar nedeniyle silinip yok olacaktı.

 

Elbette şimdi de ligden çekildi ama geride hoş bir seda bırakarak.

 

Çok kısa süre içinde kendi taraftarını oluşturmayı başaran, kentin lokomotif spor kulübü olan Denizlispor’dan bile daha fazla taraftar ortalamasına oynayan bir kulüp oluşturmak herkesin yapabileceği bir iş değil.

 

Ülkede en üst ligde oynayan takımların büyük çoğunluğundan daha fazla ilgilisi, seyircisi vardı. Türkiye’nin en fazla taraftara sahip olan altıncı takımı olmuştu. Düşünün burada Efes, Fenerbahçe, Karşıyaka, Galatasaray gibi devlerin ardından.

 

Zorla şişirilmiş, şımartılmış değil gönülden sahiplenilmiş bir kulüp…

 

Türkiye Baskebol Federasyonu nezdinde inanılmaz saygı gören, ligden çekilmesine ise tüm Türkiye’yi üzen kaliteli bir kulüp.

 

**

 

Baltalı ve ekibi sayesinde Denizli sporla yeniden tanışmıştı adeta. Her daim maçın içinde olan basketbol severler, maç önü ve sonrası şovlarla nihayet hak ettikleri bir eğlencenin tadını çıkardılar.

 

Toplumun her kesiminden seyircisi; statü, sınıf, gelir ayrımı hissetmeksizin bu eğlencenin bir parçası olmuştu.

 

Bu eğlencenin Denizli’ye kazandırılması ise inanılmaz fedakarlıklar gerektirmişti.
Onursal Başkan Derya Baltalı, futbol kulüplerinin aksine bu takım için verdiği desteği asla geri istemedi, almadı. Yönetim kurulları da katkı koydular. Onlar da verdiklerini geri almadı.

 

Denizli yeni bir kulüp yönetme kültürü ile tanıştı bu insanlar sayesinde.

 

**

 

Ve şu soruyu düşünün… Takım ligden çekildiği halde neden kimse suçlanmadı? Neden eleştirilmediler…

 

Çünkü Denizli kabahatini biliyordu. O insanları tribünlerde değilse de kulübün yönetiminde yalnız bıraktık.

 

Dayanabilecekleri kadar dayandılar, fazlası ile fedakarlık yaptılar. Şehrin yerel yönetimleri sadece seyretti. Kimse onların kapısına gelip futbol kulüpleri gibi para istemiyordu ya; “Oh ne de güzeldi”…

 

Taraftarları yenilgilerin ardından protesto etmiyor, siyaseti spora bulaşmakla filan suçlamıyordu ya, daha ne istesinlerdi.

 

**

 

Şimdilerde maçları düzenli takip eden arkadaş grubu ile tesadüfen karşılaştığımız basketbol severler ile hep bu konuyu konuşuyoruz. Her şeye razılar. Yeniden ayaklandırılsın, yeniden Denizli Basket şovu hayata geçsin istiyorlar.

 

Bazıları ‘tek eğlencemiz vardı’ diye abartıyor olsa da eğlenmenin tadını almış insanlardan bu alışkanlıklarını kolay terk etmelerini beklemek doğru değil.

 

Belki bugün yeniden başlansa o eski taraftarının hepsini değilse de en az yarısını ilk maçta orada görmek mümkün olur diye düşünüyorum.

 

 

**

 

Yerel yöneticilerimiz de umarım anlamışlardır Denizli Basket’in gerçekte ne olduğunu. 8 bin basketbolseverin meydanda maçı izlediği manzara malumunuz kendi mitinglerinde bile taşıma ile oluşturdukları kalabalıklardan fazlaydı.

 

Bu konuyu düşünmezlerse daha bir hayli süre başka kentlerin takımları için burada dev ekranlar kurmak zorunda kalırlar… Bir parçası olamadıkları şenliğin kulbundan tutmak için.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..