SORUN YOK, SKOR OLAĞAN

Denizlispor hafta sonunda Balıkesir deplasmanında gol atamadan tek puanla yetindi.

Özellikle bu maçtan önceki son iki maçında rakiplerinin  puan kayıpları yaşadığı haftalarda aldığı galibiyetler puan hanesine ekstra değer kazandırmıştı.

Bu haftaki beraberlikte de endişe verici gelişmeler olmadı. Gençlerbirliği’nin kazanması bekleniyordu. Gazişehir deplasmanda iyi bir galibiyet aldı. Boluspor, Ümraniyespor puan kayıpları yaşadılar. İki puan bırakılan hafta da böylece büyük kayıplar yaşanmadan atlatılmış oldu.

Bu ligi uzun süredir takip ediyoruz. Sürekli kazanarak giden bir takım olmamıştır. Beş haftalık seri Denizlispor’un yerini belirlemede etkili oldu ama arada hata yapması ya da kaza yaşaması zaten bekleniyordu. Kaza yaşama hakkını rakibi olmayan bir takım karşısında kullanması kendi adına hayırlı oldu diyebilirim.

Balıkesirspor karşısında kötü bir futbol ortaya kondu. Açıkçası her iki takımın da gol atacak, pozisyon üretecek hali yoktu. Topla daha fazla oynayan ve oyuna hakimmiş gibi görünen Balıkesirspor, futbol gevezeliğinden fazlasını yapamadı. Süreyi ve bulduğu açıkları efektif kullanamadı. Bir 90 dakika daha olsa gol atacak hali yoktu.
Maç boyunca topu kovalayan Denizlispor ise seyrek de olsa fırsatlar üretmeyi başardı. Ve elbette organizasyon becerisi ile oluşturulmuş pozisyonlardan bahsediyorum. Rakibin hata yapmasının neden olduğu anlık pozisyonları kastetmiyorum. Maç başından itibaren ‘berabere biterim’ diye bağırıyordu. Bir takım gol atacaksa da bu ev sahibi olmayacaktı orası kesin.

Zaten Denizlispor geride kalan haftalarda da son derece doyurucu 90 dakikalar çıkarıp galibiyetler almıyordu. Maç içinde kötü olduğu dakikalar yoğunluktaydı. Bu maçta oyunu rakibi bırakma opsiyonunu biraz fazla kullandı diyelim.

Nedeni ne saha içindeki dizilişler, ne eksikler sakatlar, ne de istek-arzu filan değildi. Belli ki takım maç seçiyor, bir an önce Gençlerbirliği maçına çıkmak istiyordu. Aklında fikrinde liderle oynayacağı bu maç vardı. Sahanın her köşesinde bu rahatlıkla görülebiliyordu.

Bu formalite maçı bir an önce bitmeliydi. Skorun da asıl nedeni buydu.

Bizim ülkemizde futbolcuların maç seçmesine pek olumlu bakılmaz. Her zaman değerli olan oynadığınız maçtır bu doğru. Ne varki takımın maç seçiyor olması; kendine ait bir hedefinin olduğunun da göstergesidir.

Bu durum her hafta böyle devam etmeyecektir elbette. Gerektiğinde ağırlığını koyup maçı alabileceğine olan inancı, kendine olan yüksek güveni ve elbette bu güveni oluşturacak teknik becerinin varlığı değerli bir durumdur.

Siz dışarıdan ne görürseniz görün, ne söylerseniz söyleyin. Futbolcu yaptığı işi hepimizden daha iyi biliyor. Sahada neyin yanlış neyin doğru olduğunun farkında. Hepimizden daha iyi maç analizi yapacak bilgiye sahipler. Hatta kalemşörlerin güzellemelerini çoğu zaman yetersiz, yanlış buluyorlardır bu kesin.

O yüzden kimseyi yargılayacak değiliz. Takım da şu kötü bu kötü diyecek halimiz yok. Zaten yeşil siyahlılar tek bir organizmaymış gibi hareket etmeyi öğrendiler çoktandır.

Alınan skordaki gerekçe, bana kalırsa ‘Bu maç da nereden çıktı’ ruh haliydi o kadar. Eğer bu maç bir final maçı olsaydı bence öyle farklı bir skor olurdu ki, kimse inanamazdı.

Bence ligin kalitesi düşük. Takımın ise özellikle teknik kapasitesi yüksek. Darbe almadan, büyük hasar almadan atlatılmış bir hafta olarak kayıtlara geçsin.

Gençlerbirliği maçında sahada bir canavar görmeye de hazır olun.