TAKIM BÜTÜNLEŞTİ SIRA YÖNETİMDE

Denizlispor’da sancılı süreçler ağır ağır geride kalıyor. Ne varki; ligde de sona doğru süratle yaklaşılıyor. Takım içindeki uyum, arkadaşlık şu sıralar üst seviyelere çıkmış durumda. Tesislerde hava güzel… Sahada bu birlikteliğin meyveleri alındıkça kenetlenme daha da artacaktır. Takımın bu birlikteliğe kavuşması çok zor bir sürecin hemen ardından başlamıştı. Eğrisi doğrusunu buldu gibi bir durumdu bu…

Fakat yönetimde aynı birlikteliği şu sıralar göremiyoruz. Kopukluklar rahatça gözlenebiliyor. Artık takımın başında deplasmanlara giderken tek bir yönetici takım otobüsü içinde yer almıyor. Eskiden bu görevi Ertan Kesgin üstlenirdi. Birlikte defalarca yolculuk yaptık. Takım otobüsünde bir yöneticinin bulunması, tüm havayı değiştirir. Elbette genel menajerin ve genel müdürün otobüste olması bir artıdır. Fakat bir yöneticiye olan bakış her zaman farklıdır. Eminim profesyonel şube oraya birini görevlendirecektir.

Başkan Mehmet Özsoy yönetiminden verim alamamanın sıkıntısını yaşıyor. Her olumsuz durumla tek başına göğüs göğüse çarpışmanın yorgunluğu artık yüzünde hissediliyor. Oysa görev paylaşımı hem onu hem de tüm yönetimi rahatlatacaktır. Üzerindeki yükün bir kısmını almak, başkanı sadece maddi konulara odaklayacaktır. Verimlilik artacak, sıkıntılar azalacaktır.

İşte bu sorunu ortadan kaldırmak adına yönetiminde ikinci bir görev dağılımına gittiğini gördük. Verim alamadığı yöneticileri pasife çekti, daha önce şans tanımadıklarını en yakınına aldı. Uğur Bağbaşlıoğlu profesyonel şubeden, Ali Sulayıcı da basın ve dış ilişkilerden sorumlu oldu.

Canla başla çalıştıklarına şüphem yok. Ama benim gördüğüm henüz Özsoy’un rahatlayamadığı. Elini taşın altına koyan her yöneticiye sahip çıkar bunu iyi biliyorum. Bağbaşlıoğlu ve Sulayıcı’daki Denizlispor sevgisini de çok iyi biliyorum. Bir yerde kontak kurma, iletişimi güçlendirme sıkıntısı var… Bu sorun rahatlıkla okunabiliyor.

Elbette yeni görevlerinde bu iki asbaşkanın da beklentileri vardır. Onlar için ters giden nedir, sormak bilmek gerekir. Biraz daha yakınlık, daha çok birlikte zaman geçirme, karşılıklı empati ilişkileri güçlendirecek, verimliliği artıracaktır.

Bir de dış etkenler var tabii.. İşlerin tam yoluna girdiği zamanlarda ortaya çıkan garip gureba durumlar. Bu hoş olmayan sürprizlerin de herkesin moralini bozduğunu, istek ve gayretini sıfırladığını unutmamak lazım.

Eski başkanların takımı ziyaretini herkes hatırlayacaktır. Ortaya koydukları sinerjinin yansımasını daha ilk maçta gördük. Camia kenetlenmeye hazırken, takım ve teknik ekip kenetlenmişken, kimsenin büyük beklentiler içinde olmadığı bir dönemde, yönetimin tam bir birliktelik sergileyememesi zaman içinde takımdaki birlikteliği de tehlikeye sokacaktır.

Bu güne kadar her ne yaşandıysa yaşanmıştır. Kimler hata yaptıysa yapmıştır. Hatalar düzeltilir. Yaşanmışlıklar unutulur. Yeter ki daima ileriye bakmak, geleceğe yatırım yapmak olsun hedef.

Bunun en kısa yolu bir an önce yöneticilerin birbirilerini anlamasıdır. Adana maçı için yöneticilerin önemli bölümü bu kente gitti. Denizlispor bu ülkenin her yerinde konuşuluyor. Adana’da mini bir gayri resmi yönetim kurulu toplantısı yapmak, şehre geri dönmeden çekince ve endişelerini paylaşmak yönetim için daha kolay olacaktır.

Bu bir fırsattır. Bu fırsatı lütfen kullanın…