TUHAF BİR MAÇ

Denizlispor son haftalardaki çıkışının ardından tüm taraftarlarının umudunu taşıyarak Boluspor deplasmanına gitmişti.
Bu maçın zor geçeceğini hepimiz biliyorduk ve deplasmanda alınacak tek puanın dahi önemli olduğuna şüphe yok.
Ne varki maç başladığında Denizlispor’da ne gol yemeyecek ne de gol atabilecek bir hava olmadığı rahatlıkla görülüyordu.

Recep Niyaz’ın oyuna katkısı hiç yoktu. Aissati kötü bir pozisyonda üretemiyordu. Deniz Vural gününde değildi. Burak ve Mehmet Akyüz istedikleri topları alamıyordu.
Denizlispor maçta ilk pozisyona 45’nci dakikada girdi. İlk yarıda İshak’ın ikinci sarı karttan oyun dışında kalmasının maçı lehimize çevireceğini düşünmüştüm, olmadı. Ondan önce Guido iki net fırsatı tepmişti.

Bizim yapacağımız işi Boluspor yaptı. Hızlı hücumlarla pozisyon bulmaya çalıştı ve başardı da.
35’te Aissati’nin kendi kalesine attığı gol Denizlispor’un istek ve inancını artırır diye bekledik ama sonuç hüsrandı. Takım soyunma odasına kendisini zor attı.

Açıkçası yedek kulübesi de maçı bu bölüme kadar seyretti. Hiçbirimizden farkı yoktu.

İkinci yarıya Ziya Alkurt değişikliği ile başladı takım. Ziya’nın girişi taşları yerinden oynattı, Aissati daha iyi top yapmaya başladı. Yine de 10 kişilik rakibe karşı pozisyon vermeyi sürdürdü Denizlispor.
Alperen’in kişisel gayreti ile kaptığı ve Recep’e çıkardığı top maçın en iyi hareketlerinden biriydi. Recep bu ikramı geri çevirmedi. Eşitlik sayısı Denizlispor’a ilaç gibi geldi, Bolu’yu ise adeta yıktı. Buna karşın ev sahibi taraftar desteği ile ayakta kaldı.
Burak Çalık’ın ikinci sayıyı atmasından sonra oyun tamamen Denizlispor’un istediği formata dönmeliydi ama olmadı. Bu bölümden sonra sürekli baskı yiyen Denizlispor her an kalesinde gol görebilirdi. Günün şanslı takımıydı ki, ceza alanı içindeki bir kaç karambolden sağ çıkmayı başardı.

Aissati’nin yerine Burak Altıparmak’ın alınışı maçın kader anlarından biriydi. Hoca performansının düşük olduğunu gözlüyorduk ama bu kadar kötü olduğunu beklemiyorduk. Kötü bir tercihti. Tam da üretmeye başlamışken bu oyuncu kenara alınamazdı. O dakikadan sonra skor yapma şansımız da açıkçası ortadan kayboldu.

Genel olarak Denizlispor’un kazandığı maçlar içinde en kötü oynadığı karşılaşma bu oldu. Bu maç üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken bir maç olarak kayıtlara geçti. Kötü oynarken de kazanmak şampiyonluğa oynayan takımların hüviyetinde vardır. Böyle okumak isterim.
Golün dışında faydasız olan Recep’in ve ona iştirak eden diğer oyuncuların performanslarını gözden geçirmesi gerekir. Ya da hocanın bu oyunculardan nasıl verim alacağını bulması şart.

Görünen o ki bu takım stoper ve sağ beke forvetten önce ihtiyaç duyuyor.

Gençlerbirliği’nin kaybettiği, Gazişehir’in iki puan bıraktığı haftada kendi rakibiniz olan Boluspor’u deplasmanda yenmenin keyfine diyecek yok. Bu altı puanlık bir maçtı, alınan diğer skorlarla değeri daha da arttı.