REKLAMI GEÇ

Vatan haini kim?

6 Nisan 2015 Pazartesi

HOROZ-STALL
Ata Özgür Özentürk kardeşimiz son dönemlerde gördüğüm en güzel durum özetini Denizlispor için yapmış… Bir haberin altında şu yorumu vardı:  “Denizlispor ‘stall’ olmuş durumda… Sanırım tek yapılacak şey dua etmek!”

İşimizin Allah’a kaldığını herkes biliyor…

 

Biz kardeşimizin tanımını sıklıkla ‘Paraşütsüz Düşüş’ filan gibi ifade etmeye çalışıyorsak da karşılığı tam olarak öyle değil. Anlamak isteyen araştırsın ama translate kullanmanızı tavsiye etmem…

 

SABOTAJ
Artık iyi niyetimi bir tarafa bırakıyorum…

Bence bu takım sabote ediliyor. Aklımda elbette birileri filan var ama bunu hukuki nedenlerle ifade edemiyorum… Aksi takdirde bu takımın bu hale düşmesine neden olabilecek başka alfa bir neden göremiyorum.

 

Ruh yok, kimlik yok, silik, kişiliksiz, niteliksiz bir futbol… Mücadele isteği yok… ‘Bitse de gitsek havası’…

Bu şehir bu futbolcular için her şeyi yaptı. Takımı batağa sürüklediğini herkes gördüğü halde kimse tek kelime etmedi. Başka şehirlerde o topçuların evlerini yakarlardı ama bunlara kimse bir şey demedi.

 

Hal böyle iken eğlencelerinden vazgeçmediler arkadaşlar, kimse bir şey demedi… Barlarda karı-kız kavgasına filan karıştılar… Kimse bir şey demedi… Üç kuruş için bu kulübü haczettiler kimse bir şey demedi… Prim için oynamadılar, kimse bir şey demedi.

 

E doğası ile bir sabotaj ihtimalinin olabilirliği artık düşünülmeli… Elbette ki bu da takım içinde belli üç beş kişinin hak ettiği eleştiriler… Yoksa takımın geneli için aynı ifadeler kullanılamaz…

 

NEREDESİN ŞEVKİ, NEREDESİN HİMMET?
Denizli halkı, takımın kendi altyapısından çıkan futbolculara her zaman gerektiğinden fazla pozitif davranıyor. Bu durum Şevki ve Himmet için de değişmedi. Özellikle geçen sezon biraz fazla şımartılmış olsa gerek ki, Şevki bu yıl kayıp…

Alt yapı takımında asgari ücretin bile altında gelire futbol oynarken, Denizli halkının verdiği değer sonucu bir şeyler kazanmaya başladığımız andan itibaren bir yerlerimiz kalkıyorsa, yolunun doğru yol olmadığını son bir ağabeylik görevi olarak hatırlatmak isterim.

Kendini göstermek için yırtınırken bir anda nasıl olur da statü atlar bu arkadaşlar anlamıyorum… Yıllardır ilk 11’de sahaya çıkıyormuşçasına isteği ve hırsı kaybetmek, çalışmayı azaltmak biz futbolseverler için kayan binlerce göktaşından biri daha demek olur o kadar…

Hatırlatmak isterim… Bir dönem Ali Helvacı ve İsmail Baydil diye iki özel yeteneği vardı bu kulübün… Şimdi kendi liglerinde neredeyse ‘tercihli’ olarak oynayacaklar… Kendinize çeki düzen verin derim.

 

SÜLEYMAN URKAY VATAN HAİNİ İLAN EDİLİR MİYDİ?
Yüzde 1 milyon… Tüm bu yaşanan süreç, Denizlispor’un geldiği nokta Süleyman Urkay’ın başına gelseydi kesin vatan haini ilan edilirdi.

Zaten bundan çok daha iyi durumda olmasına rağmen her şey söylenmişti kendisi için…

 

Bu nedenledir ki Urkay kendi döneminde bitmek tükenmek bilmeyen eleştiriler karşısında sıklıkla ‘kasıtlı’, ”azmettirilmiş’, ‘sistematik’, ‘belli bir odağın gayreti’ gibi ifadeler kullanmıştı. Şimdiki durumdan perspektifle haklı olduğu görüşünü savunanlara asla karşı çıkmam…

 

O dönem bizim anlatamadığımız ise ‘iletişim kazası’na kurban gidişiydi ki, bunda hala ısrarcıyım…

 

Bugün eski bir yönetici ile telefon görüşmesi yaptığımda aynı şeyi söyledi. “Şimdi Urkay olsaydı, vatan haini ilan edilmişti” diyor.. Haklı.

 

**

 

Kıbrıslıoğlu yönetiminin ise bu kadar sert eleştirilere maruz kalmayışının arkasındaki gerekçeler farklı. İçinde bulunulan durumun ‘yönetimsel’ olduğu sonucunu çıkaranlar çok çok az. Sorunların başka kaynaklarda olduğu düşünülüyor.

 

Hem bu nedenle, hem de takımın içinde bulunduğu şartlar nedeniyle herkes olumsuz olmak seçeneği yerine yapıcı olmayı tercih ediyor…

 

**

 

Şaşılacak olan şey bunu bu kez taraftarlar da üstleniyor. Geçmişteki sıkıntılı dönemlerde ağır eleştirilerden uzak duran Denizli medyasını ‘satılmış’ olarak nitelendiren bu arkadaşlar şimdi medya ile aynı şeyi yapıyor…

 

Yöneticiler ile yemeğe gittiği için gazetecileri eleştiriyorlardı ama şimdi kendileri yemek veriyor… Sizce satılmış olabilirler mi?

Sanmıyorum… Sadece yangını fark etmiş, bağırıp yardım istemektense önce ateşi kendileri söndürmeye çalışıyorlar. Tıpkı o dönem bizim yaptığımız gibi…

 

 

DENİZLİSPOR CAMİASI DİYE BİR CAMİA YOK!
Bazı insanlar rahatsız olacaklar ama açık söylüyorum Denizlispor ülkedeki diğer kulüplerden farklı olarak bir camiaya filan sahip değil.

Kongrelerini bile güçlükle yapabilen, çoğunluk sağlamak için taşeron kıtalarını zorla kongreye getiren bir kulübün camiasının olduğu asla söylenemez.

Belki yaşları ilerlemiş bir kaç futbol büyüğünün dışında geriye kimse kalmadı.

 

Bu nedenle ‘spora siyaset bulaştığında’ sesini yükseltecek kimseyi bulamıyorlar. Bu nedenle takımı icraya veren kişileri bir süre sonra takımın başına hoca yapıyorlar. Takımı haczedenlerle özel mukaveleler imzalayıp bir yıl boyunca astronomik rakamlara sözleşme imzalıyorlar. O yüzden takımın formasını yere atanları takıma transfer ediyorlar… O yüzden bu kulübü rezil edenlerle çalışıyorlar filan…

 

2 PENALTI ESRARI
Size garip gelmedi mi? Adanaspor maçında çok kısa süre arayla iki penaltı yaptırdı takım… Bu kadar sık aralıkla penaltı yaptırmak çok istisnai bir durum.

 

Her ikisi arasında olağana en yakını Emre Can’ın ikinci penaltıyı yaptırması derim… Çünkü Tiago’nun düştüğü pozisyon ilkine göre çok daha farklı. Rakip topu kurtarmış, şut açısı arıyor. Topu çektiği yerde iki Denizlisporlu defans oyuncusu var ama Emre Can bunun farkında değil. Pozisyona odaklanmış, atlıyor, penaltı…

Kızılacaksa hamle yapmak yerine önünde kalmadığı, kalmaya çalışmadığı için kızılabilir… Hırs ve heyecanı bazen içgüdüsel hareket etmesine neden olabiliyordur… Boluspor’a attığı gol de aynı hırs ve heyecanın bir ürünüydü…

 

**

Oysaki Mehmet Cansın’ın penaltısı hiç de öyle değil. Rakibin kaleye arkası dönük. Müdahalesi olmasa tehlike yaratacak bir durum ortada yok…

 

Bu Cansın’ın ilk biçimsiz hareketi değil… Kafası belki hala takımdan gönderilen arkadaşı Ömer Alp Kulga’da kalmış olabilir…

 

Yordanov’a ne demeli bilmiyorum… Bu sezon müsait durumda kaçırdığı kaçıncı gol bu… Herkes bıktı…

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı..